Çin'in Xinhua haber ajansının müzakere hakkında yayımladığı raporda " Amerika Birleşik Devletleri ile İran arasındaki uzun süredir devam eden gerilimler yeniden ilgi odağına dönüşmüştür, çünkü iki taraf dolaylı ve üst düzey görüşmelere hazırlanmaktadır. Bu müzakereler Umman'ın başkenti Maskat'ta yapılması planlanıyor" ifadelerine yer verdi.
Ne oldu?
Son günlerde Trump, Amerika Birleşik Devletleri ile İran’ın İran’ın nükleer programı hakkında “doğrudan” müzakereler yürüttüğünü açıkladı. Ancak İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Irakçi, görüşmelerin dolaylı ve üst düzey olduğunu ve Umman’da gerçekleşeceğini teyit etti. İran medyasına göre, İran heyetine Irakçi, Amerika Birleşik Devletleri heyetine ise ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Whitkoff başkanlık edecektir.
Neden Umman?
Umman, Washington ve Tahran ile uzun süredir dostane ilişkilere sahip ve kriz zamanlarında defalarca tarafsız arabulucu rolü üstlenmiştir. 2020 yılının başlarında, General Kasım Süleymani’nin Amerika tarafından suikaste uğratılmasının ardından, iki ülke açık bir askeri karşılaşmanın eşiğine gelmişti. Bu dönemde Umman gizli bir şekilde devreye girerek, iki taraf arasındaki gizli iletişimi kolaylaştırmış ve gerilimin azalmasına yardımcı olmuştur.
İran ve Amerika ilişkilerinin ötesinde, Umman birçok bölgesel krizin çözümünde de rol oynamıştır. Bu ülke, Yemen savaşına son vermek amacıyla Yemenli heyetlere ev sahipliği yapmış ve 2022’den bu yana bu ülkedeki örtük ateşkese ulaşılmasında rol oynamıştır. Nisan 2023’te, Umman ve Suudi Arabistan’dan heyetler Sana’ya giderek Husilerle görüşmeler gerçekleştirmiştir. Umman ayrıca Suriye krizinde, Körfez diplomatik açmazında ve İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarında da bir iletişim köprüsü rolü üstlenmiştir.
Müzakerelerin görünümü nedir?
Bu raporu kaleme alan kişi "Müzakerelerin başlaması olumlu bir adım olarak değerlendirilse de, büyük zorluklarla karşı karşıyadır. İlk olarak, bölgesel ortam son derece istikrarsızdır. Gazze'deki çatışmalar, Lübnan’daki huzursuzluklar ve Kızıldeniz'deki deniz yollarındaki kesintiler, karmaşık ve öngörülemeyen bir güvenlik ortamına yol açmıştır. Herhangi bir ateşleme noktası, diplomatik çabaları rayından çıkarabilir ya da istenmeyen gerilim artışlarına neden olabilir.
İkinci olarak, İran hâlâ Amerika Birleşik Devletleri’nin niyetlerine güvenmemektedir. Trump hükümetinin 2015 nükleer anlaşmasından çekilmesi ve kapsamlı yaptırımlar uygulaması, karşılıklı güveni ortadan kaldırmıştır. Washington’un etkileşimi yeniden başlatmaya yönelik çabalarına rağmen, Tahran bu sürecin Amerika tarafından yeniden iptal edilmesinden endişe etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
yorumunuz