BM Güvenlik Konseyi'nin kadın, barış ve güvenlik konulu Salı akşamı yerel saatle yaptığı toplantısında konuşan İrşadi, "Kuruluşundan bu yana İran İslam Cumhuriyeti, her zaman kadınlarla kızların kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi konumlarını güçlenirmeyi kendi politika ve yasaları dahiline almış ve bunlara özen göstermiştir'' dedi.
Hükümet, sivil toplum ve özel sektör tarafından kadınları ilerletmeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan programların finansmanı ve uygulanması üzerinde açıkça ciddi etkileri olan ABD'nin yasa ve insanlık dışı yaptırımlarına rağmen, İran'In bu konuda önemli kazanımlar elde ettiğini ifade eden İrşadi, "Kadınların barış ve güvenlik sürecinde diyalog ve güveni geliştirmede yadsınamaz bir rolü var" diye konuştu.
İrşadi konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınları barış sürecine katılmaya teşvik etmenin barış olasılığını artırdığı, bilinen bir gerçektir. Sonuç olarak, kadınların barış sürecine katılımı insani yardımın etkinliğini artırıyor, sivil korumayı güçlendiriyor, siyasi anlaşmazlıkların çözülmesine ve uzun vadeli barışın korunmasına yardımcı oluyor ve ekonomik yeniden yapılanmayı hızlandırıyor.
Birkaç BM kararı, kadınları savaşları önleme, çözüm ve savaş sonrası durumlarda güçlendirmenin yanı sıra uluslararası barış ve güvenliği korumak için daha fazla çaba göstermenin önemini vurgulamıştır.
Silahlı çatışma, şiddetli aşırılık, yabancı işgal ve kadınları ve kızları hedef alan terör saldırılarının yol açtığı tahribatı görmeye devam ediyoruz. Kalıcı barış ve güvenlik ancak köklerine hitap etmekle sağlanabilir.
Filistinli kadınlar ve kızlar, onlarca yıllık işgal ve insan hakları ihlallerinin yanı sıra İsrail rejiminin işgal altındaki Filistin topraklarındaki sömürgeci ve apartheid politikaları ve uygulamalarının bir sonucu olarak acı yaşamaya devam ediyor.
Yemen'de uzun süredir devam eden çatışmanın ülkedeki kadın hakları üzerinde feci bir etkisi görüşmektedir. Afganistan'daki mevcut durum, Afgan kadınlarının siyasi hakları da dahil olmak üzere haklarını güçlü bir şekilde etkilemektedir. Ayrıca onların eğitim, çalışma ve siyasi katılım hakları da etkilenmiştir. Afgan kadınlarının haklarına saygı gösterilmelidir. Taliban, uluslararası toplumun insan hakları, özellikle de kadın hakları çağrısına kulak vermelidir.
Kadınlar ve kızlarla ilgili meseleler Genel Kurul'un sorumluluğundadır. BM Güvenlik Konseyi'nin bu konuyu ancak uluslararası barış ve güvenliği doğrudan muhafaza etmesi halinde ele alması gerektiğini söylemem gerekiyor''.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz