Bildiride, 21 Kasım 2024 tarihinde yapılan IAEA Yönetim Kurulu toplantısında, Avrupa’nın üç büyük ülkesi (İngiltere, Fransa, Almanya) ve ABD’nin baskısıyla, İran’ın barışçıl nükleer programını hedef alan uzlaşı dışı bir kararın kabul edildiği ifade edildi. Ancak, bu kararın Yönetim Kurulu üyelerinin yaklaşık yarısının desteğini alamadığı belirtilerek, kararın siyasi ve yıkıcı bir yaklaşımın ürünü olduğu vurgulandı.
Bildiride, İran’ın IAEA ile işbirliğini sürekli olarak temel bir politika olarak benimsediği, bu kapsamda Ajans Başkanı Rafael Grossi’nin Tahran’a yaptığı son ziyaretin de olumlu bir atmosfer yarattığı ifade edildi. Ancak, Avrupa’nın üç büyük ülkesi ve ABD’nin, Ajans ile İran arasında sağlanan yapıcı işbirliği ortamını baltalayarak karar tasarısını sunduğu belirtildi.
İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı’nın, bu kararın ardından, gelişmiş santrifüjlerin devreye alınması gibi etkili adımlar atılması talimatı verdiği açıklandı. Bu adımların, İran’ın haklarını koruma ve barışçıl nükleer sanayiini geliştirme hedeflerine uygun olarak gerçekleştirildiği belirtildi.
Bildiride, İran’ın uluslararası hukuki prensipler temelinde yapıcı işbirliğine açık olduğu ancak ulusal çıkarlarını koruma konusunda kararlılıkla hareket edeceği vurgulanırken İran'ın nükleer programını barışçıl amaçlarla geliştirmeye devam edeceğini ve Ajans ile teknik işbirliğini sürdüreceğini duyurdu.
Bu açıklama, IAEA Yönetim Kurulu’nun İran’a yönelik kararının ardından uluslararası arenada yankı buldu ve İran’ın, nükleer haklarını savunma konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
yorumunuz