Basın toplantısında konuşan Hatipzade, Ukrayna'da yaşayan İranlıların ve öğrencilerin endişelerinin tamamen anlaşılabilir olduğunu kaydederek, 'Hem Ukrayna'da hem de komşu ülkelerde Dışişleri Bakanlığı ve büyükelçiliklerimiz seviyesinde yapılan tüm çabalara rağmen onlarca kişiye ulaşamadık. Dışişleri Bakanlığı geçen hafta kapsamlı hazırlıklar yaptı ve belki de Şubat ayının son haftasında yaptığımız duyuru ve Ukrayna'da yayınlanan diğer duyurular, İranlılara ve yerleşik öğrencilere Ukrayna'yı terk etmeleri için bir başlangıçtı' diye belirtti.
Savaştan önceki birkaç gün içinde ve savaşın başlamasının hemen ardından, Ukrayna'daki İran Büyükelçiliği ile Ukrayna içindeki diğer bazı kuruluşların büyük çaba harcadığını ve önemli sayıda İranlının farklı şehirlerden yurt dışına çıktığını ifade eden Hatipzade, 'İranlıları savaş bölgelerinden doğudaki daha güvenli bölgelere taşıdık ve onların Belarus sınırından ülkeyi terk etmesine çalıştık. Elbette savaş günü Harkiv'da yaklaşık 40-50 kişi kalmıştı ve o bölgede sıkıyönetim olmasına karşın onları bulmaya çalıştık' ifadesine yer verdi.
Son birkaç gecedir Dışişleri Bakanlığı'ndaki yetkililerin konuyu çeşitli seviyelerde takip ettiğini belirten Hatipzade, "Ukrayna-Polonya sınırında ülkemizin bayrağını taşıyan dolmuşlar, İran vatandaşlarının sınıra nakledilmesini bekliyor' diye konuştu.
İran'ın Viyana görüşmelerinde kalan meselelerle ilgili tutumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Hatipzade, ''Sayın Bakıri'nin Tahran ziyareti, diğer pek çok ziyareti gibi, Tahran ile gerekli istişareler içindi. Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Viyana görüşmelerinden sorumludur ve Başkanı da Cumhurbaşkanı'dır. Bu nedenle, Sayın Bakıri'nin Tahran ziyareti geri kakan kısımlar içindi' değerlendirmesinde bulundu.
Hatipzade konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir anlaşma taslağı hazırlandı ve bu taslağın dikkatle incelenmesi gerekiyordu. Sayın Bakıri'ye diğer taraflarla konuşması için gerekli talimatların verildiği bazı sorunlar var. Ne yazık ki, Batı ve ABD henüz üç ana konuda siyasi bir karar vermiş değil.
Görüşmelerde İran İslam Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgilerini, bu sorunların Batı tarafı için mantığını, nedenini ve nasıl çözüleceğini ve Tahran'ın pozisyonlarını netleştirmeye çalıştık. Artık bu kırmızı çizgiler konusunda Washington ve Avrupa için bir muğlaklık olmadığını düşündüğümüz bir noktadayız. Diğer tarafların görüşmeleri daha fazla uzatmamasını kesinlikle bekliyoruz''.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz