Suriye'nin kendi iç istikrarını sağlamlaştırma amacıyla Astana toplantılarına katıldığına dikkati çeken Susan, ''Bu toplantı ile eşzamanlı olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyinde askeri harekata başlama tehdidi ile karşılaşmaktayız. Bu olay şimdiki tüm müzakere sürecini değiştirerek geçmişte elde edilen bütün anlaşma ve uzlaşıları yok ediyor'' diye belirtti.
Susan konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Mevcut sorunlar, Türkiye rejiminin önceki anlaşmalara ve sonuçlarına bağlı kalmamasından kaynaklanıyor. Defalarca belirttiğimiz gibi Ankara yönetimi güvenilir değil ve bize göre terör örgütleri, bu devletin desteği sayesinde Suriye'de aktifler ve Türkiye'nin şimdili yaklaşımı da bunu kanıtlar nitelikte.
Türkiye sürekli Suriye'ye tecavüz etmek için bahaneler uydurmaktadır. Gerçi bu uydurma bahanelere ihtiyaç bile yok ve bu ülke, Suriye'deki terör örgütlerine verdiği destekle bunu kanıtlamıştır.
Ankara'nın Şam'a yönelik politika ve eylemleri ile Suriye'nin kuzeyinde askeri operasyon tehdidi açıktır. Ancak 'Türkiye'nin her türlü saldırısı durumunda ülkemiz, saldırganların mezarına dönüşecek''.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iki hafta önce yaptığı açıklamada, TSK'nin Türkiye-Suriye sınırında 30 kilometre derinliğinde bir 'güvenli bölge' oluşturmak için Suriye topraklarına operasyon başlatacağını duyurmuştu.
Geçtiğimiz günlerde de Türk askerlerinin Suriye'nin kuzeyine topçu atışları ve operasyonları ile Ankara destekli silahlı grupların hareketlenmesi sonucu birkaç kişinin öldüğü ve yaralandığı açıklanmıştı.
Hürriyet Gazetesi ise Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine bu hafta askeri harekat yapmasının beklendiğini ve bölgedeki askeri hareketliliklerin arttığını bildirdi.
TSK 2016 yılından beri Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı adlı iki harekatla Afrin dahil Suriye topraklarından 4 bin kilometrekarelik bir alanı kontrol altına almıştır.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz