Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Emir Abdullahiyan, "Bugün sizinle İran İslam Cumhuriyeti'nin yeni hükümetinin dış politikası hakkında konuşma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Amerika Birleşik Devletleri'nin Nükleer Anlaşma'dan yasa dışı olarak çekilmesinin ve milletimize karşı ekonomik terör uygulamasının ve tabii ki üç Avrupa ülkesinin eylemsizliğinin üzerinden neredeyse 5 yıl geçmiştir. Bu, İran İslam Cumhuriyeti'nin bir yıl boyunca Nükleer Anlaşma'yı tek taraflı olarak uyguladığı, bu anlaşmada kaldığı ve diğer taraflara yükümlülüklerini yerine getirmeleri için uzun bir fırsat verdiği sıradaydı. Ancak sonuç hiçbir şeydi. İran, taahhüt edilen tüm ekonomik faydalardan mahrum kaldı' diye konuştu.
Emir Abdullahiyan konuşmasını şöyle sürdürdü:
'İran İslam Cumhuriyeti, yeni müzakere turuna ciddiyetle, iyi niyetle ve iyi bir anlaşmaya varmak için çeşitli girişimlerde bulunarak katıldı.
Bizim mantıklı ve adil olduğunu düşündüğümüz şey, tüm yaptırımların kaldırılması, doğrulanması ve anlaşmaya bağlı kalınmaya ilişkin garantilerin sağlanmasıdır.
En kısa sürede iyi bir anlaşmaya varmaya hazırız
Şu an Viyana'daki meslektaşlarım Batı'nın "metin" ve "zaman" konusunda ikili oyunuyla karşı karşıya. Karşı tarafın gerekli siyasi kararları almaya hazır olması şartıyla mümkün olan en kısa sürede iyi bir anlaşmaya varmaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyorum.
Fars Körfezi ve Batı Asya'nın güvenliği, Avrupa dahil komşu coğrafi bölgelerin güvenliğiyle doğrudan ve güçlü bir şekilde bağlantılıdır. İran İslam Cumhuriyeti, dış müdahale olmaksızın bölgede istikrar ve barışa katkıda bulunacak her türlü fikir ve planı memnuniyetle karşılamaktadır. Bu bağlamda hükümetimiz güneydeki komşularıyla yapıcı görüşmelere başlamış ve bu konuda iyi ilerleme kaydedilmiştir. Bu komşularla ilişkilerimiz doğru gelişme ve ilerleme yolundadır.
Öte yandan bölgedeki silah depolarının asla güvenlik getirmeyeceğine inanıyoruz. Bölgede yabancı güçlerin varlığı ve müdahalesi sadece güvenlik durumunu karmaşıklaştırıp kötüleştirmekte ve sorunları artırmaktadır. Bölgedeki tüm ülkelerin güvenliğinin toplu katılım ve işbirliği ile sağlanabileceğine inanıyoruz'.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz