Hatipzade aıklamasında şu ifadelere yer verdi:
'İran halkı bir kez daha devrimci zaferi kutluyor, bu aslında bir ulusun inancının ve öz yönetiminin zaferiydi.
İmam Humeyni'nin önderliğindeki İran halkının devrimi, on yıllar önce kendi kaderini tayin hakkını, iç ve dış kararlarda bağımsızlığı elde etmek ve buna dayalı modern bir hükümet sistemi oluşturmak için oluşturulmuş bir hareketin meyvesiydi.
Dünyanın Soğuk Savaş'a dahil olduğu ve iki süper güç ile ideolojileri arasındaki rekabetin yaşandığı bir durumda, İslam Devrimimizin üçüncü bir yol ve yeni bir yönetim modeli ve verimli ve hassas bir dini demokrasi örneği olarak ortaya çıktığını belirtmemiz gerekiyor. Uluslararası arenada İran ulusunun devrimi, rasyonellik, bağımsızlık ve dış müdahale ve tahakkümün reddi için bir çağrıydı.
İran İslam Cumhuriyeti, dini değerleri temelinde, ister işgal altındaki Filistin topraklarında olsun, isterse Güney Afrika'da apartheid rejimi altında olsun, dünya mazlumlarının başından beri yanında yer aldı.
Bu değerler sayesinde ve İran halkının inanç ve direnişi temelinde bugün İran İslam Cumhuriyeti'nin en güçlü durumunda olduğunu ve başat oyuncu haline geldiğini görüyoruz.
Büyük İran milletinin bu noktaya gelmek için uzun bir yol kat ettiğinin açık olduğunu vurgulamamız gerekiyor. İran gerçeklerini kabul etmeyi reddeden ve onlarla uzlaşmayan dış güçler, birçok engel çıkardı. 8 yıllık empoze edilen savaştan devam eden komplo ve ekonomik terör, sabotaj ve psikolojik savaş kampanyalarına kadar her türlü engellerle karşılaştık. İran milletinin bağımsızlığına ve büyüklüğüne karşı çıkanlar, yenmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ancak başaramadılar'.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz