Nükleer Anlaşma Ortak Komisyonu toplantısının yapılma zamanının henüz kesinleşmediğini dile getiren Hatipzade, Hürmüz Boğazı'nın önemini azaltmak için İsrail, Suudi Arabistan ve BAE arasında demiryolu bağlantısının kurulması olasılığı ile ilgili, 'Kudüs'ü işgal eden rejim, her bir fırsatı kötüye kullanabilir, ancak bu rejim meşruiyetten yoksundur. İran gelişmeleri takip ediyor ve gerekli pozisyonlarda etkili önlemler alıyor' dedi.
İran'ın Afganistan konulu Moskova zirvesine katılım olasılığından ve Pakistan'ın Afganistan özel elçisinin İran'ı ziyaretinden bahseden Hatipzade, 'Tüm ülkelerle Afganistan konusunda yakın istişarelerde bulunduk. Bu istişarelerin Afganistan Hükümeti çerçevesinde gerçekleşmesi doğaldır. Rusya'da bir toplantıya davet etme konusu da değerlendirilmektedir' ifdesini kullandı.
UAEK Genel Müdürü Rafael Grossi'nin son sözlerine değinen Hatipzade, 'İran'ın nükleer faaliyetlerini izleme konusu teknik bir meseledir. İran, güvenlik önlemleri çerçevesinde gerekli erişimi sağlamıştır. Parlamento kararıyla askıya alınan Ek Protokol çerçevesinde başka erişim izni daha önce vermiştik. Üç ayda bir diplomasi penceresi olan bir ara anlaşmamız da vardı. UAEK, İran ile ilişkilerini sürdürmek için teknik bir çerçeve içinde yorum yapmalı ve tarafsız bir şekilde hareket etmelidir' değerlendirmesinde bulundu.
İran olmaksızın yapılan Doha zirvesine işaret eden Hatipzade, 'İran'ın Suriye'ye yönelik politikası açıktır. Suriye hükümetinin ve halkının sesini duyduk. Suriye halkının acısını hafifletecek, bu ülkeye barış ve yeniden yapılanma getirecek her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyoruz. Astana süreci uzun yıllardır oluşturulmuştur ve ayrı bir süreçtir. Astana süreci Suriye konusunda en başarılı süreç olmuştur. Rusya Dışişleri Bakanı da Doha zirvesinin Astana sürecine yardımcı olacak bir girişim olduğunu söyledi. Suriye halkının acısını azaltan her türlü girişimi destekliyoruz' diye konuştu.
Bölgedeki gerilimlerin tırmanışına dikkat çeken Hatipzade, 'Kudüs'teki işgalci rejim, son on yıllarda savaş, kan dökme ve terörün olmadığı bir gün geçirmedi. Bu rejimin uzun bir suikast ve komplo listesi var. Bunlar, bu rejimin yıkıcı faaliyetlerinin belgeleridir. Bölgedeki krizin kökeni, bu sahte rejimin dayatılmasında yatıyor ve İslam Cumhuriyeti bu önlemlere karşı harekete geçme çağrısı yapıyor. İran kendisini korumak için tüm seçenekleri değerlendiriyor ve ulusal güvenlik konusunda hiçbir şüphesi yok ve kimseye ödün vermez. İsrailli yetkililer, İran'ın kendisini nasıl savunduğunu biliyor' diye belirtti.
Nazenin Zağeri'nin davasının son durumu hakkında değerlendirme yapan Hatipzade, 'Bu, mahkemede aşamalarından geçen bir adli dava. Bu tür durumlarda en büyük yardım, siyasallaşmasını önlemektir. İngiliz hükümetine meseleleri siyasallaştırmanın yolunu görmesini ve bu konunun yargı sürecinden geçmesine izin vermesini tavsiye ediyorum' açıklamasında bulundu.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın açıklamalarına da tepki gösteren Hatipzade, 'ABD ile doğrudan veya dolaylı olarak konuşmuyoruz ve diplomasi yolu çok açıktır. Nükleer Anlaşma'dan çekilen ABD, bu yolu tekrar etmeyen şartları kabul etmelidir, sonra Nükleer Anlaşma çerçevesinde konuşabiliriz' diye ekledi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz