Son 42 yılda İbrahimi dinlere inanan kişiler, dini ritüellerini düzenlemeleri konusunda hiçbir zaman yasaklarla karşılaşmadıkları gibi, bu törenlerin daha iyi yapılması için alan bile sağlanmıştır. Buna ek olarak, dini azınlıklar ve İbrahimi dinlere mensup kişiler, İslami Şura Meclisi'ndeki haklarının savunucusu olmak için kendi oylarıyla milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olmuşlardır.
Özel okulların kullanımı ve yerel dilin öğrenme imkanı, İslam Devrimi'nden sonra dini azınlıklar için sağlanan bir başka imtiyazdır.
İbrahimi dinlere inananlar arasında bir dayanışma ve empati modeli: İran
Doğu Süryani Kilisesi Başpiskoposu Marnarsai Benjamin, İRNA'ya yaptığı açıklamada, 'İslam Cumhuriyeti'nde dini törenler, tapınakların ve kutsal yerlerin güvenliği, dini figürlerin kutsallığı ve dini azınlıklar da dahil olmak üzere vatandaşlar için ekonomik faaliyetler garanti edilmektedir' dedi.
İslam Devrimi'nden sonra dini azınlıkların durumunun iyileştiğine işaret eden Başpiskopos Benjamin, 'Dini azınlıkların İslami Şura Meclisi'nde beş temsilcisi var ve temsilci haklarından yararlanıyor. Onlar ülke yönetilirken, hükümetin onaylanması ve bakanların görevden alınması gibi durum ve işlemlerde rol oynamaktadır' diye konuştu.
İran, semavi dinlere inanan kişilere güvenli bir evdir
Kanada'da yaşayan fizik doktoru Hıristiyan vatandaş Edward Davudi'ye göre ise, 'İran, tüm İbrahimi dinlere mensup insanlar için güvenli bir yuvadır. İran'da bu dinlere mensup insanlar için tanınan özgürlük, Avrupa ülkelerinde bile görülmemektedir' diye belirtti.
Davudi, 'İran'ıdaki semavi dinlere mensup kişiler ile dini azınlıkların özgürlüğünün açık bir örneği, her yıl onların katılımıyla Badarak adıyla düzenlenen Çaldıran'daki Kara Kilise ayinleridir. Bu törenler farklı ülkelerden insanların katılımıyla gerçekleşmektedir' diye açıkladı.
Dini azınlıklara yönelik hakaretlerin kaldırılması, İslam Devrimi'nin sonucudur
Urmiye'de yaşayan Ermeni vatandaş Lodrik Yohanna ise Devrim'den önce İbrahimi dinlere çeşitli insanlar ve hatta Amerikan şarkıcıları tarafından hakaretler edildiğine dikkati çekerek, 'İslam Cumhuriyeti, diğer dinlere yönelik hakaretlere karşı çıkan ilk devlettir. Bugün Siyonist rejim sürekli olarak semavi dinlerle alay ediyor ve hatta diğer dinlerin kutsallıklarına hakaret etmeyi bile reddetmediğini görüyoruz' görüşünü paylaştı.
İnsan haklarından dem vuranların semavi dinlere mensup kişiler ile dini azınlıkların durumuyla ilgili yanlış analiz ve raporlarının aksine, onlar ülke düşmanlarının algı ve değerlendirmelerine aykırı bir durumdalar ve sadece vatanlarını değil, aynı zamanda ülkelerini de terk etmemişlerdir ve hatta dini azınlıklar ve semavi dinlerin takipçileri arasında sayısız şehit ve gazi olmasının da gösterdiği gibi, özellikle Irak'ı dayattığı 8 yıllık savaşta çok sayıda şehit ve gazi verdiler.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz