Bugün sabah saatlerinde düzenlenen haftalık basın toplantısında konuşan Bekaî, Siyonist rejimin İran'a yönelik nükleer tehditlerine ilişkin olarak "BM Güvenlik Konseyi’nin 533 sayılı kararı, İran'ın nükleer tesislerine yönelik herhangi bir tehdit veya güç kullanımını açıkça yasaklamaktadır. Bu karar, Güvenlik Konseyi’nin müdahale etmesini zorunlu kılmaktadır." açıklamasında bulundu.
Bekaî, BM Güvenlik Konseyi’nin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirterek, "Hukuki açıdan böyle bir zorunluluk var. Siyasi açıdan ise bölgemiz, Siyonist rejimin hukuk tanımaz yaklaşımına zaten aşinadır," ifadelerini kullandı.
Uluslararası Toplantılara Katılmayı Hak Etmiyorlar
İsrail heyetinin COP29 Zirvesi'ne katılımıyla ilgili bir soruya cevap veren Bekaî "Birleşmiş Milletler'in ilkelerine ve uluslararası toplumda barış içinde yaşama amacına inanmayan bir rejim, uluslararası platformlarda yer almayı hak etmemektedir. Ayrıca, İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde de Siyonist rejimin katılımını engelleme yönünde girişimler başlatılmıştır. Bu, uluslararası toplumun bu rejimin uluslararası arenada yer alma yeterliliğine sahip olmadığını anlamış olduğunu göstermektedir." yanıtını verdi.
Bekaî, BM İnsan Hakları Raportörünün de benzer bir çağrıda bulunduğunu hatırlatarak, "Ülkeler, İsrail rejiminin BM üyeliğini toplu olarak engellemelidir. Bu mantıkla, uluslararası meseleleri tartışmayı amaçlayan toplantılarda bu rejimin varlığına gerek yoktur ve diğer ülkelerin de bu girişime katılmasını memnuniyetle karşılıyoruz," dedi.
İran, Suriye ve Lübnan'ı Desteklemeye Devam Edecek
Bekaî, Ali Laricani'nin Suriye ve Lübnan’a gerçekleştirdiği son ziyaretle ilgili olarak, "Sayın Laricani'nin ziyareti, İran'ın diplomasiyi ilerletmek için tüm kaynaklarını kullanma kararlılığını göstermektedir. Mesaj, İran'ın Suriye ve Lübnan’a yönelik Siyonist rejimin saldırılarına karşı güçlü bir destek vermeye devam edeceğidir," ifadelerini kullandı.
Avrupa’ya Eleştiri
Bekaî, Ukrayna’nın İran’dan Rusya’ya füze transferi iddialarını reddetmesine rağmen, bazı Avrupa ülkelerinin bu konuda önceki tutumlarını gözden geçirmemesini eleştirerek, "İran’a yönelik herhangi bir yaptırım ya da çıkarlarımıza karşı atılacak uygunsuz adımlar yanıtsız kalmayacaktır," dedi.
Bekaî, İran ve ABD arasındaki ilişkilerin yeni Amerikan yönetimi altında nasıl şekilleneceğiyle ilgili olarak "ABD ve İran arasındaki meseleleri bir kişi ya da belirli bir hükümete indirgemek gerçekçi bir yaklaşım değildir diye düşünüyorum. İki taraf arasındaki ilişkilerin acı geçmişi yedi on yıla kadar uzanıyor ve bu süre zarfında yanlış davranışların telafisi için iyi niyet veya bir çaba görülmedi. Aksine, geçmiş ABD yönetimlerinin performansı, İran halkına baskı uygulama konusundaki önceki duruşlarını sürdürmekte ısrarcı olduklarını göstermiştir. Bu nedenle, ABD yönetimlerinin eylemleri bizim yaklaşımımızın temelini oluşturmaktadır. Bu klişe bir söylem değil, mevcut gerçeklere ve geçmiş deneyimlerden yararlanmaya dayalı bir değerlendirmedir." açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Siyonist rejimin İran'a yönelik tehditleri uluslararası hukuka aykırıdır ve kendi yöntemlerimizle, uygun şekilde İran tarafından yanıtlanacaktır" derken ayrıca, İran'ın bir NPT (Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması) üyesi olarak sürdürdüğü müzakereler kapsamında, nükleer programımızla ilgili teknik ve kesin bir temele dayanmayan sorular ve belirsizliklerin tartışıldığına dikkat çekti. Grossi ile Dışişleri Bakanı'nın görüşmesinde, İran'ın, İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasında gündeme gelen konuları ele almaya ve çözmeye yönelik olumlu yaklaşımına vurgu yapıldı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamalarının devamında "Defalarca söyledik, İran'ın toprak bütünlüğünü ve ulusal egemenliğini savunmak için hiçbir kimseden izin almayız ve İran'a yapılan her türlü saldırıya gerekli yanıtı vereceğiz." ifadelerini kullandı.
Sözcü Bekaî "İran'ın Suriye'deki danışmanlık varlığı, DEAŞ'la mücadele amacı taşıyordu. O dönemde İran, tekfirci terörizmin bölgeye ve ötesine yayılmasını engellemek için en sorumlu yaklaşımı benimsemiştir. Ancak Avrupa ülkelerinin bu konuda taraflı davrandıklarını ve kendi terör unsurlarını teslim almaktan kaçındıklarını üzülerek ifade ediyoruz" dedi.
Bekaî ayrıca "Suriye'deki terör unsurları, Avrupa ülkelerinin sağladığı imkanlardan faydalanmaktadır. DEAŞ'ın tehlikelerini herkes gördü ve DEAŞ'la mücadele konusunda İran kadar iddialı başka bir ülke yoktur. Bu konu ciddiyetle ele alınmalıdır. Astana görüşmeleri çerçevesinde ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin özel temsilcisinin katılımıyla tartışılabilecek konulardan biri, Suriye'de birikmiş terör unsurları ve DEAŞ'ın varlığıdır." diye ekledi.
yorumunuz