18 Nisan Ordu Günü vesilesiyle bir mesaj yayınlayan Ruhani, mesajında şu ifadelere yer verdi:
'Her millet güçlü ordusuyla gurur duyar ve her ordu gayretli ve büyük milletiyle onore olur. Milletler, ordular olmadan savunmasızdır ve ordular, insan olmadan korumasızdır. Devletler ise bu ikisi olmadan 'sermayesiz'dir.
Kuşkusuz orduların meşruiyeti, fedakarlık, vatanseverlik ve ulusal güvenliğe, düzene, ulusal birliğe ve toprak bütünlüğüne sadakatinde yatmaktadır. Ancak orduların uluslarla ilişkisi, orduların hükümetlerle ilişkisinden daha stratejiktir. Hükümetlerin iktidarda kalması için uluslara ihtiyacı vardır, ancak bir ulus bir hükümetten memnun olmadığında ve geri döndüğünde, uluslar ve hükümetler arasında seçim yapıp karar vermesi ve seçmesi gereken ordulardır. Ordular silahlı ama silahları ulusların değil ulusların düşmanlarına yöneliktir. Ordular, idari olarak hükümetlerin bir parçasıdır ve bu nedenle kanunen hükümetlere itaat etmelidir. Askerin komutana itaat etmesi demokratik bir ilkedir. Ancak orduların, halkına ihanet etmemiş bir hükümeti desteklemesi gerektiği de açık.
43 yıl önce, İran halkı monarşiden uzaklaşıp diktatörlüğe karşı bir devrim yaptığında, Pehlevi hükümeti bekası için orduya döndü ve ondan darbe istedi. Devrime karşı ve aslında millete karşı konuşuyordu. Ordu nihai seçimini yaptı ve ulusun yanında yer aldı, çünkü ordu nihayetinde ulusun sınırsız denizinin bir parçası ve bu, İran ordusu ile diğer ordular arasındaki farktır.
İran İslam Devrimi'nin Lideri İmam Humeyni'nin ordunun dağılmasıyla ilgili aşırılık yanlılarının ve solcuların tehlikeli fısıltılarına karşı durmasına neden olan, ordunun ulusal ve bağımsız konumuydu.
İran İslam Cumhuriyeti Anayasasında Başkomutan olarak Devrim Lideri'nin belirlenmesi, Ordu ve Devrim Muhafızları da dahil olmak üzere tüm silahlı kuvvetlerin hükümet ve siyasi partilerden korunması ihtiyacının bir simgesiydi. Dünya tarihinde uzun süre devlet ve siyaset görevlileri, askeri görevliler arasından seçiliyordu. Yeni dönemde bu konu tersine dönmüştür. İran'da İslam Devrimi'nden bu yana, yüksek bir fakihin Silahlı Kuvvetlerin Başkomutanı olarak atanmasıyla, Ordu'nun siyasi faaliyetten ayrılması pratikte sağlanmıştır, böylece Ordu ve Devrim Muhafızları Ordusu ve diğer silahlı kuvvetler bağımsız kalmıştır. Bu, İmam Humeyni'nin iradesi ve Dvrim Lideri'in liderliği sayesindedir. Bu, İran Ordusu ve Devrim Muhafızları Ordusu'nun avantajıdır'.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz