Amerika ve İsrail Yemenli savaşçılar karşısında çaresiz kaldı

Siyonist rejiminin 7 Ekim'de Aksa fırtınası operasyonuyla tetiklenen Gazze Şeridi'ne topyekun savaşının başlamasıyla birlikte ABD, siyasi desteğinin yanı sıra bu rejimin yenilgisini önlemek için binlerce ton bomba, top gülleleri ve Patriot füzeleri ile çok sayıda askerini işgal altındaki bölgelere  gönderdi.

Gazze savaşında Siyonist rejim herhangi bir hükümetle taraf olmadı ancak Filistinli direniş grubu, Lübnan Hizbullahı, Yemen direnişi ve Irak direniş grupları olmak üzere dört grup  Siyonist rejimin ordusuyla sınırlı bir şekilde savaşa girdiler ve Tel Aviv'in hafızasından asla silinmeyecek büyük başarılara imza atmayı başardılar.
Direniş grupları arasında Yemenli savaşçıların işgal altındaki topraklara olan 1.500 kilometreden fazla mesafeyi dikkate alarak çok sayıda uzun menzilli füze ateşleyerek yaptıkları eylemler yer alıyor. İşgal altındaki toprakların güneyindeki Eilat limanına ve kuzeyindeki Hayfa limanına çok sayıda intihar uçağı gönderilerek bu iki limanın altyapılarının tahrip edilmesi, dünyanın özgürlük arayanlarını hayran bıraktı.


Yemenli savaşçıların Filistin direnişine destek veren görülmemiş eylemlerinden bir diğeri de, 19 Kasım Pazar günü Kızıldeniz'de 5.000 elektrikli araç taşıyan Siyonist rejime ait "Lider Galaksi" gemisine 52 mürettebat ve yolcuyla birlikte el konulması oldu.

Yemen askerinin ve ordusunun Kızıldeniz'de art arda eylemleri, Eilat limanının hedef alınması ve bu limanın kapatılması, Siyonist rejimin ekonomisine ve itibarına verilen ağır zararlar, Tel Aviv'in tehditlere karşı seçeneklerinin olmadığını gösterdi. Asıl işaret, Tel Aviv yetkililerinin ABD'ye ve Batılı ülkelere bu meseleden kurtulmaları yönünde ardı ardına yaptıkları talepler ve daha da önemlisi Washington'un dünya ülkelerine eşlik etme talebidir. Yemen direnişiyle başa çıkmak için bir koalisyon oluşturulması İsrail ve ABD liderlerinin çaresizliğini gösteriyor.