Sözcü gazetesinin haberine göre Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2023'ün haziran ayında yaklaşık 2 bin şirketin kapatıldığını açıklayarak şunları yazdı: "Türk şirketlerinin kapanma süreci hızlandı." Bu medyaya göre Haziranda kapanan kooperatif şirketlerin sayısı %38,3 ve kapanan ticari işletme sayısı %29,5 arttı.
Yıl içinde Türkiye'de kurulan şirket sayısında da % 29,6'lık düşüş olduğunu açıklayan Sözcü, şunları yazdı: Bu şirketlerin 634'ü otomotiv hizmetleri başta olmak üzere üretim, ticaret ve inşaat, sanayi alanında faaliyet gösteriyordu.
Şirket faaliyetlerindeki bu olumsuzluklara rağmen TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bu yıl dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağını açıkladı.
1980'lerde kişi başına düşen milli geliri aşağı yukarı 1.500 dolar olan Türkiye, sadece 3 milyar dolar ihraç etmiş ama TOBB başkanına göre özel sektörün çabaları sayesinde ülkenin kişi başı geliri 10.000 doları, ihracatı ise 254 milyar doları aşmış durumda.
Türkiye'nin yeni hükümeti bu şirketlerin kapanmasıyla, kalkınma hedeflerine ulaşmada zorluklarla karşı karşıyadır ve Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bankacılık sistemini reforme etme, enflasyonu kontrol etme ve Türkiye'nin ulusal para biriminin değerindeki düşüşü kontrol etme planları, geliştirilen ekonomik modele göre ilerleyemeyecek gibi görünmektedir.
Cumhuriyet gazetesi bir haberinde, Türkiye'de faiz oranlarının mevcut % 8,5'ten %17,5'e fırlamasının şirket kapatma sürecini hızlandırdığını belirtti ve şunları yazdı: "Faiz artırım politikasının devam etmesiyle birlikte Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefetine rağmen daha çok şirket kapatılacak.
Şimşek birkaç gün önce ülke ekonomisinin gerçekçi bir platforma dönmekten başka çaresi olmadığını ve bunun için mali disiplin ve fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini söylemişti.
Şu anda Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı'nı hazırlayan ve derleyen, hükümetin vaatleri ile Türkiye'nin içinde bulunduğu derin ekonomik sorunlar arasında kalan ve son günlerde sadece enflasyonu düşürmeye odaklanan, bu konuda pek başarılı olamamıştır. Bu yılın ilk altı aylık enflasyon oranı henüz resmi olarak açıklanmadı.
Türkiye ekonomisi depremden önce yüksek enflasyon sonucu kritik bir durumdaydı, öyle ki bu ülkede yoksulluk sınırı 29.875 lira yani 1.500 Euro olarak hesaplanmıştı ama deprem yaklaşık 104 milyar dolar direkt hasarla ülke ekonomisine bir başka ağır darbe daha vurdu.
yorumunuz