Viyana görüşmeleri 10 günlük bir aradan sonra Salı günü yeniden başladı ve iki ülkenin üst düzey müzakerecileri arasında ikili ve çok taraflı görüşmelerin yanı sıra paralel olarak uzman toplantıları yapılacak.
Dün akşam (Pazar), iki ülkenin üst düzey müzakerecileri Ali Bakıri ve Mihail Ulyanov'un huzurunda İran ve Rus müzakere heyetleri arasında ikili bir görüşme yapıldı.
Günün erken saatlerinde Rusya'nın başmüzakerecisi Ulyanov, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley ve Viyana'da üç Avrupa ülkesinden müzakerecilerle görüştüğünü tweetledi.
Viyana'dan gelen son hamleler ve haberler, tüm müzakerecilerin ABD'den bir siyasi karar beklediğini ve Viyana görüşmelerinin geleceğinin ancak Washington'un özellikle yaptırımların kaldırılması alanında gerekli kararları alması halinde hayal edilebileceğini gösteriyor.
Mihail Ulyanov Pazar gecesi, Nükleer Anlaşma üyeleri ile ABD'nin Viyana görüşmelerindeki son gelişmeleri değerlendirmek üzere bu gece İran'ın yokluğunda bir araya geldiklerini belirterek, 'Tüm değerlendirmeler olumluydu ve müzakere sürecinde önemli ilerleme kaydedildi' ifadesini kullandı.
Tabii bu arada Siyonist rejim de müzakere ortamını bozmak için eylemlerini sürdürüyor. Bu kapsamda İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Terrace ile Viyana görüşmeleri hakkında görüştü. İsrail Dışişleri Bakanı Twitter hesabından şunları yazdı: 'Bu gece (Pazar) İngiltere Dışişleri Bakanı Terrace ile Viyana'da devam eden İran nükleer müzakereleri hakkında konuştum. Rusya-Ukrayna sınırındaki mevcut durumu da görüştük. İkimiz de ciddi sonuçları olan bir askeri çatışmayı önleyen diplomatik bir çözüm istiyoruz. İngiltere ve İsrail arasındaki stratejik işbirliğini de ele aldık' ifadesini kullandı.
Ancak ABD'nin İran'ın müzakere masasına dönmesi için şartlarını kabul etmedeki katılığı, müzakerecilerimizin Tahran'ın mantıklı ve yasal talimatlarını ilerletmelerini zorlaştırdı. Bu bağlamda, Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şemhani Pazar gecesi twitter hesabından yaptığı açıklamada, 'Bu gece Dr. Bakıri (ülkemizin baş müzakerecisi) ile yaptığı telefon görüşmesi, Viyana görüşmeleri hakkında aklımdaki iki ifadeyi doğruladı: 1. İranlı müzakerecilerin Tahran'ın mantıksal ve yasal talimatlarını ilerletme zorluğunun her geçen an artması, 2. Batılı partilerin taahhütlerden kaçınmak için inisiyatif "göstermeye" devam etmesi
İran, Viyana'da gündemini belirleyip siyasi kararlarını verdi ve artık diğer tarafların siyasi kararlar alıp nihai bir anlaşmaya varmalarının zamanı geldi.
ABD hükümeti, suni olarak değişen süreler belirlemek yerine, gerekli kararları almaya ve diyaloğu ilerletmeye ve yanlış iddia ve beyanlarda bulunmaktan kaçınmaya odaklanmalıdır. Aslında ABD hükümeti, İran'la her türlü anlaşmaya karşı çıkan Siyonist rejimi siyasete, medyaya ve tatmin etmeye yönelik girişimlerde bulunmaktan vazgeçmeli ve bir an önce nihai bir anlaşmaya varmak için gerekli kararları almalıdır.
Medyanın şamatasına ve ABD'li yetkililerin iddialarına rağmen ABD'nin henüz İran'a yeni bir teklifte bulunmadığı ve henüz herhangi bir siyasi inisiyatif ve karar almadan Viyana'da olduğu açık. ABD iç bölünmeleri, Biden yönetiminin müzakere sürecinde hiçbir takdir yetkisinin olmadığını ve gerekli esnekliğe sahip olamayacağını gösteriyor; Sonuç olarak, müzakereler uzadı ve sonuçsuz kaldı.
Dışişleri Bakanımız Hüseyin Emir Abdullahiyan da yaptırımların kaldırılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu: 'Bugünlerde aracılar aracılığıyla mesaj veren Amerikan tarafına iyi niyetlerini uygulamada göstermeleri gerektiğini açıkça söyledik. Pratikte, bize göre iyi niyet, sahada somut bir şeyin olması ve bazı yaptırımların nesnel ve gerçek anlamda kaldırılması, Amerikalıların iyi niyetinin bir çevirisi olabilir' ifadesini kullandı.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz