Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, ülkesinin İran ile diplomatik ilişkilerini sonlandırma kararı aldığını açıklayarak, temmuz ayında gerçekleşen bir siber saldırıyla ilgili soruşturmanın ardından Tahran'da bulunan elçilik personelinin 24 saat içerisinde ayrılacağını belirtti.
İran'ı siber saldırılardan sorumlu tutan Rama, İslam Cumhuriyetini suçlayarak, “Hükümet derhal İran İslam Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkilerini sona erdirme kararı aldı. Bu aşırı tepki kamu hizmetlerini felç etmek, dijital sistemleri silmek ve devleti hacklemekle tehdit eden siber saldırının ciddiyeti ve riski ile tamamen orantılıdır. Amaçları, hükümetin internet elektronik iletişimini çalmak ve ülkede kaos ve güvensizlik yaratmaktır” dedi.
Arnavutluk'un İran ile diplomatik ilişkileri kesme kararına hızlı bir şekilde destek veren ABD ise, siber saldırılardan İran'ı suçlayarak, "ABD, NATO müttefiki Arnavutluk'a yönelik İran'ın siber saldırısını esefle kınıyor" ifadesini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı, "İran ile siyasi ilişkilerin kesilmesi yersiz ve temelsizdir"
İran Dışişleri Bakanlığı tarafından konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Arnavutluk'un diplomatik ilişkileri kesme kararını tamamen yersiz bir adım olarak değerlendirildi.
Bildiride, İran aleyhine iddiaların üçüncü tarafların rolü olduğu belirtilerek, "Alınan karar terörü ve fitneyi destekleyen ülkelerin etkisiyle alınmıştır. Siber saldırıların hedefinde olan İran, bunu diğer devletlere karşı bir silah olarak kullanmamaktadır. Bu iddialar temelsiz ve asılsızdır" ifadesi kullanıldı.
Halkın Münafıkları terör örgütü ve Arnavutluk ilişkisi
İran'da İslam devriminin ardından ülkede gerçekleştirdiği terör eylemleri ile tanınan Halkın Münafıkları terör örgütü, İran'a karşı silahlı mücadeleyi esas almış ve yurtdışından desteklenen bir örgüt yapısına sahip. Bazı batılı ülkeler tarafından desteklenen bu terör örgütünün merkezi karargâhı bugün Arnavutluk'ta yer alıyor.
İran İslam devriminden kısa bir süre sonra İran halkına savaş açan söz konusu terör örgütü gerçekleştirdiği kanlı saldırılar ile ülke içerisinde istediği hedeflere ulaşamamıştır. İran-Irak Savaşı’nda Saddam Hüseyin ile iş birliği yapan HMÖ, aldığı bu karar ile İran'daki tabanını da tamamen kaybetmiş ve uluslararası güçlerin İran'a karşı kullandığı bir aparat halini almıştır.
Kuruluşunda belli kitle tarafından "Halkın Mücahitleri" olarak anılan bu örgüt, ülkede gerçekleştirdiği terör eylemleri ve ardından İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin'in tarafına geçmesi ile vatan haini ve "Halkın Münafıkları" olarak adlandırılmıştır.
Söz konusu örgüt İran’da geniş çaplı terör saldırıları düzenleyerek binlerce İran vatandaşının hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Terör edilen sivil halkın arasında Şehit Beheşti ve Şehit Muhammed Ali Recayi de yer alıyor. Ali Recayi, İran Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönemde HMÖ tarafından düzenlenen Başbakanlık Ofisi terör saldırısında hayatını kaybetmişti.
1997 yılından beri ABD’nin Yabancı Terör Örgütleri Listesi’nde yer alan HMÖ, 2012’de bu listeden çıkarılmıştır. ABD'nin Irak işgalinde tarafsızlığını ilan eden HMÖ, Nuri el Maliki yönetiminde Irak'ta daha fazla barınamayacağını düşünerek 2013 ve 2014 yılları arasında tedricen Arnavutluk’ta tahsis edilen kampa intikal ettirilmiştir.
Halkın Münafıkları terör örgütünün yeni merkezi Arnavutluk
Arnavutluk, 2013’ten itibaren HMÖ mensuplarına “radikalleşmenin engellenmesi ve sivil mücadele tarzının benimsenmesi” argümanıyla barınma desteği sağlamaktadır. Bu destek sürecinin en önemli ismi olarak Arnavutluk’un eski Başbakanı ve mevcut Diaspora Bakanı olan Pandeli Majko öne çıkmaktadır. Majko’nun Halkın Münafıkları terör örgütüne olan sempatisi ve desteği 2015’te İUDK’nin Paris’te düzenlediği toplantıda yaptığı “Man Mucahid Hastam/Ben Mücahidim” konuşması ile açıkça ortaya çıkmıştır.
Arnavutluk'un HMÖ'ye verdiği destekte Tiran yönetiminin Washington ile iş birliği önemli bir etkendir. Arnavutluk ABD ile yakın iş birliği çerçevesinde bu desteği vermektedir. Bu çerçevede başkent Tiran’da oluşturulan bir bölgede HMÖ mensupları faaliyetlerini sürdürmektedir. Yaklaşık 2000 militanın bulunduğu iddia edilen söz konusu bölge ile ilgili edinilen bilgilere göre HMÖ mensupları, başkent Tiran’a 35 dakika uzaklıkta yaklaşık 50 futbol sahası büyüklüğünde bir alanda konumlanmış durumdadır.
Arnavutluk İran'a yönelik siber saldırıların merkezi olarak kullanılıyor
HMÖ üyeleri, Eşref-3 adını verdikleri bu kampta askeri ve ideolojik faaliyetlerde bulunmaktadır. Özellikle 2018 yılı itibariyle Tiran'da bulunan Eşref-3 Kampı’nda konuşlu HMÖ üyeleri Twitter başta gelmek üzere çeşitli sosyal medya araçlarını kullanarak İran karşıtı propaganda ve manipülasyona dayalı siber operasyonlar gerçekleştirmektedirler.
HMÖ üyeleri arasında siber faaliyetlerle görevli gruplar Twitter, Telegram, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformları aracılığıyla yalan haber yayma, kışkırtma, kamuoyu oluşturma ve yönlendirme, kitlesel hareketlere zemin hazırlayacak manipülasyonlar gerçekleştirme gibi faaliyetlerde bulunmaktadır
İranlı yetkililer bu faaliyetleri “siber terörizm” olarak tanımlıyor.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz