İran İslam Cumhuriyeti’nin BM’nin Cenevre Ofisi elçisi ve daimi temsilcisi bu meseleyi İsviçre’de İran’a dayatılan 8 yıllık savaşta kimyasal silahların kullanılmasının insan hakları boyutuna ilişkin düzenlenen bir oturumda ele aldı.
İran İslam Cumhuriyeti’nin BM’nin Cenevre Ofisi daimi temsilcisi ve aynı zamanda Tahran Barış Müzesinin işbirliğiyle BM 50. İnsan Hakları oturumu esnasında düzenlenen söz konusu toplantıda konuşmacılar Serdeşt’teki insani facianın farklı boyutlarını anlattı.
Oturumun başında İran’ın BM Temsilcisi Bakayi Hâmâne Serdeşt’teki kimyasal şehitler ve gazileri anımsadıktan sonra ABD’nin ilaç ve tedavi alanındaki insan haklarına aykırı yaptırımlarını Serdeşt faciasının kurbanlarına karşı zulmü iki katına çıkardığına değinerek “ABD ve öte yandan Almanya ve Hollanda başta olmak üzere birkaç Avrupa ülkesi Saddam rejiminin kimyasal silahlarının temininde inkar edilemez bir rol oynadı.” ifadelerini kullandı.
Bakayi Hâmâne Irak’ın kimyasal silahlarının yapımında kullanılan kimyasal maddeleri üreten devletlerin kimyasal teçhizatı Saddam rejimine aktaran şahıslar veya kuruluşların araştırma, soruşturma ve cezalandırılması konusunda uluslararası yükümlülüğü olduğunu vurguladı.
İran’ın BM’nin Cenevre Ofisi Daimi Temsilcisi açıklamasının devamında İran’a karşı yapılan kimyasal saldırılardaki kurban edilen şahıslar ve aynı zamanda gazilerin haklarının verilmesinin tüm hükumetlerin hukuki ve ahlaki görevi olduğuna vurgu yaparak söz konusu savaş suçunu işleyenlerin hakkında hukuki soruşturmanın başlatılması ve suçluların yargılanıp cezalandırılmasının tüm tarafların görevi olduğunun altını çizdi.
Bakayi Hâmâne savaş ve barış dönemlerinde birbirinden ayırt edilebilen hukuki kalıplara rağmen insancıl haklar ve insan haklarının ortak cevher ve temelinin insan hayatı, sağlığı ve değerini korumak olduğuna değinerek bu yönden 8 yıllık savaş döneminde Serdeşt başta olmak üzere İran’ın farklı bölgelerinin halklarına karşı kimyasal silahların kullanılmasının savaş cinayeti olması dışında bu eylemin kurbanların hayat hakkı, sağlık hakkı ve sağlıklı çevreye erişim hakkı başta olmak üzere birçok hakkının açıkça ihlal edilmesi sayıldığını hatırlattı.
İran İslam Cumhuriyeti’nin BM Daimi Temsilcisi “Hakikat” ve “Adalet” ilkelerinin Serdeşt halkına karşı gerçekleşen kimyasal saldırılara ilişkin yerini bulması için Saddam rejiminin kimyasal silaha erişmesinde dahil olan ülkelerin bu konuya ilişkin gerçeklerin açıklaması ve aynı zamanda suçluların yargı sürecinin ardından cezalandırılması için ciddiyet göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
İranlı yetkili bu konunun bir örneği olarak Hollandalı tacir Ron Arad’ın Irak rejimine kimyasal maddeler yollamakla suçlandıktan sonra Hollanda yargı erki tarafından yargılanıp cezalandırıldığı örneğine değinerek diğer ülkelerin de Saddam’ın kimyasal silah kullanmasında dahil olan tarafların bulunması için gerekli araştırmaları yaptıktan sonra onları cezalandırmalarını sağlamalarını istedi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz