BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, BM Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, ancak yaptırımların BM Sözleşmesi uyarınca uluslararası barış ve güvenliği sağlamak için Güvenlik Konseyi'nin kullanabileceği hayati bir araç olmaya devam ettiğini vurguladı.
BM yetkilisi aynı zamanda, yaptırımların etkili olabilmesi için siyasi diyalog, arabuluculuk, barışı koruma ve özel siyasi misyonların eşlik ettiği kapsamlı bir siyasi çözümün parçası olması gerektiğini söyledi.
DiCarlo, Güvenlik Konseyi'nde şu anda 14 yaptırım rejimi olduğunu ve Libya, Mali, Güney Sudan ve Yemen'deki çatışmanın çözülmesini desteklediğini ifade etti. Bu yaptırımların amaçları Gine-Bissau'da yasa dışı hükümet değişikliklerini önlemek.
1990'lardan bu yana, bu yaptırımların siviller ve üçüncü ülkeler için olası olumsuz sonuçları en aza indirmek için önemli değişikliklerden geçtiğini kaydeden DiCarlo, Güvenlik Konseyi'nin Somali ve Afganistan'a yönelik yaptırımlara ve ayrıca Libya, Yemen ve Kuzey Kore'deki vaka bazında insani muafiyet sistemlerine insani muafiyetler getirdiğini belirtti.
Son on yılda uygulanan yaptırımların, yaptırımların silah ve mühimmat teslimatını kısıtlamaktan veya savaş durumlarında silahlı grupları finanse etmekten daha büyük bir etkiye sahip olabileceğini gösterdiğini savunan BM Genel Sekreter Yardımcısı, çatışma çözümünü destekleyen hemen hemen tüm yaptırım rejimlerinin, uluslararası insancıl hukuku veya uluslararası insan hakları hukukunu korumak için tasarlanmış standartların tanımını veya listesini içerdiğini ekledi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz