Ortadoğu Siyaseti adlı Cluhhouse programında konuşan Cabiri Ensari, 'Filistin meselesi, iddiaların aksine ve iki ülke çözümünün buna dayanmasına rağmen, sınır anlaşmazlığı değil, kimlik meselesidir. İsrail tarafı, Filistin devletini kabul ederse kendi çöküşünün başlangıcı olacağını hissediyor. Rejim, baskı altında, Filistin Kurtuluş Örgütü ile barış sürecine girdi, ancak Filistin'i İsrail ile birlikte Filistin kimliğinin oluşma ihtimalinin olmadığı parçalanmış bir süngere dönüşmek suretiyle bunu yaptı' diye konuştu.
2011'den bu yana, belirli bir politika izlediği için İran'ın bölgede yumuşak güçle karşı karşıya kaldığını ifade eden Cabiri Ensari, 'Filistin meselesi ne kadar gündemde olursa, İran'ın bölgedeki yumuşak güç durumunu iyileştirme etkisine sahip olacak ve İran'ın sert ve yumuşak gücü arasındaki büyük dengesizlik, son gelişmeler ışığında biraz iyileşti' diye belirtti.
İran'ın sert gücü, bir dizi bölgesel gelişme ve özellikle Yemen'deki gelişmelerle ABD seçimlerinde yaşanan gelişmeler sayesinde yeni bir dönüşüm oluştuğunu dile getiren Cabiri Ensari, 'Yakın zamana kadar İran'ın bölgeden çekilmesi çağrısında bulunan Suudi Arabistan, geçtiğimiz günlerde İran ile diyaloğun kaçınılmaz olmadığını kabul etti. Bu, İran'ın bölgedeki gücünü sağlamlaştırmada bir adımdır. Güç sanatı, kurulduktan sonra onu pekiştirmenin mümkün olması ve rakiplerin onunla herhangi bir şekilde etkileşime girmesidir." Gazze'deki ayaklanma İsrail'in elinden inisiyatifi aldı ve İran'ın önemli bir oyuncu olarak istikrara kavuşturulmasında bazı yansımaları oldu' diye ekledi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz