Konu ile ilgili bilgi sahibi kaynaklar tarafından yapılan açıklamalara göre, Temmuz ayı sonlarında Tokyo'ya gönderilen bir belgede, Pekin ve Moskova'nın Fukushima'nın atık sularının buharlaştırılıp atmosfere salınmasının komşu ülkeler üzerinde radyoaktif kirlenmiş suyu okyanusa boşaltmaktan daha az etki yaratacağını iddia ettikleri, Japonya'nın ise bu teklifi reddetti ve bu yöntemin imkansız olduğu belirtildi.
Japon hükümeti dün, Çin ve Rusya'ya atmosferdeki radyasyonu izlemenin veya buharların nasıl yayılacağını tahmin etmenin zor olduğunu bildirdi. Bu kapsamda Çin ve Rusya da Uluslararası Atom Kurumu'na benzer temalı bir belge gönderdi. Geçtiğimiz ay Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da Fukushima atıklarının serbest bırakılmasının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğunu açıklamış ve bu eylemin insanlar ve çevre üzerinde önemli bir radyasyon etkisi yaratmayacağını belirtmişti.
Nükleer santraldeki radyoaktif atıkların okyanus sularına salınmasına ilişkin bu tartışmalı karara rağmen, Japon hükümetinin konu ile ilgili bugün yapılan toplantısı sona erdi ve toplantıda atık suların okyanusa boşaltılması sürecinin 24 Ağustos'ta başlayacağı kararı alındı.
Fukushima nükleer santrali 2011 depremin ve tsunami ile yıkıldığından beri, erimiş reaktör yakıtının soğutulması sürecinde büyük miktarda su depoladı. Bu süre zarfında bu su, radyoaktif maddeleri yok etmek için tanklarda ve tankerlerde tutuldu. Kirlenen bu suların arıtılması sırasında Trityum maddesi dışındaki radyoaktif maddelerin çoğu izole edildi. Ancak depolama tankların dolma kapasiteleri tükenmek üzere.
Bu atık sularda bulunan Trityum, Sezyum ve Stronsiyum gibi radyoaktif maddeler diğer radyoaktif maddelere oranla daha az zararlı olduğu ifade edilmekte.
yorumunuz