Son günlerde İran'ın AB Koordinatörü'ne verdiği yanıttan sonra ABD Başkanı Joe Biden üzerindeki iç ve dış baskılar yoğunlaşmış ve bu baskıların Beyaz Saray'ın yanıtını vermesinde gecikmesine sebep olduğunu anlaşılmaktadır. Bu baskıların temelinde İran'a olası Nükleer Anlaşma'da fazlasıyla taviz verilmesine olan kızgınlık ve bu tavizlerin azaltılması veya anlaşmanın imha edilmesi yönünde çabalar yatmaktadır.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise hükümetin ülkenin kalkınması ve sorunların çözümü için çalışmaya devam ettiğini belirterek, "Hiçbir müzakerede halkımızın çıkarlarından geri adım atmayacağız" dedi.
İran devlet televiyonu haberine göre, İran'da yedincisi gerçekleşen küresel cami gününde konuşan İran Cumhurbşaknı İbrahim Reisi, tüm tehdit ve ağır ekonomik yatırımlara rağmen ülke idaresini ciddiyetle sürdürdüklerini belirtti.
Resi, "Ülkemizdeki tüm mevcut potansiyeller ve zenginliklere bakarak bizleri iyi bir geleceğin beklediğini açık bir şekilde söylüyebiliyorum. Bugün dünyada iradelerin savaşı var. İran milleti iradesini göstererek düşmana karşı galip gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Reisi, hükümetin ülkenin kalkınması ve sorunların çözümü için çalışmaya devam ettiğini belirterek, "Hiçbir müzakerede halkımızın çıkarlarından geri adım atmayacağız" dedi.
Uluslararası ve bölgesel alanlarda farklı ülkeler ile görüşmeyi sürdürdüklerini kaydeden Reisi, "Bu konuda bazı ülkelerden farklı konularda talepler alıyoruz. Herkes emin olsun hiçbir müzakerede milletimizin çıkarları ve hukukundan geri adım atmayacağız. Biz halkın günlük yaşantısını dış etkenlere bağlamayacağız" dedi.
Reisi Hükümeti'nin göreve geldiği son bir yılda yaptırımlara rağmen İran'ın büyük başarılara imza attığı görülüyor. Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehdi Seferi, İran ihracatının geçtiğimiz bir yılda bir önceki yıla kıyasla yüzde 502 artış gösterdiğini söyledi.
Eurostat da İran ile 27 üyeli AB arasındaki ticaret hacminin bu yılın ilk 6 ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 34 artarak 2 milyar 550 milyon avroya yükseldiğini açıkladı.
Ancak Viyana'da yapılan son tur müzakereler ve anlaşmanın taslak metninin hazırlandığı haberlerin medyaya yansıması sonrası Nükleer Anlaşma tekrar medyanın gündemine oturmuştur. Tahran Viyana görüşmelerinden bir hafta sonra yanıtını müzakere taraflarına vermiş ve herkes ABD'nin yanıtını beklemektedir.
Nükleer Anlaşma karşıtlarının ABD devletine baskısını artırdığı bugünlerde Amerikan merkezli Axios sitesi, ABD'nin İsrail rejimine Nükleer Anlaşma'nın yakında canlanmayacağı yönünde garantiler verdiğini iddia etti.
İsrail Başbakanı Yair Lapid de Nükleer Anlaşma'ya karşı yoğun çabalar sarfederek ABD Başkanı'na yazdığı mektubunda, Viyana taslak metninin ABD'nin kırmızı çizgilerini aştığını iddia etmiştir!
ABD son günlerde İsraillileri Tahran'a yeni tavizler vermediği yönünde ikna etmeye çalışsa da İsrailliler bundan tam olarak emin değiller. Bu bağlamda İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı İyal Hulata'nın yarın Salı günü Washinton'a giderek ABD'li meslektaşı ile görüşmesi bekleniyor. Axios, ABD'li bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, ''Viyana'da anlaşma iki hafta öncesine kadar ufukta görünse de sonuç halen belirsiz zira görüş ayrılıklarımız var. Bu nedenle anlaşmanın yakında canlanması uzak ihtimal'' ifadesini kullandı.
Müzakere tarafların İran'ın AB'nin sunduğu taslak metinle ilgili yanıtını yapıcı bulmasına ve anlaşmanın imzalanma ihtimalinin olmasına rağmen, ABD yanıt vermekte gecikiyor. Cumhurbaşkanı Reisi de ekonomik sorunların çözümünü Nükleer Anlaşma'ya bağlamayacaklarını ifade etmektedir.
Müzakerelerin uzaması veya sonuçsuz kalması, İran petrol ve doğalgazından yoksun olan ABD ve Avrupa'nın zararınadır.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz