Tahran, İRNA - İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran’ın toprak bütünlüğü ve üç ada üzerindeki egemenliği konusunda hiçbir şüphesinin olmadığını ve bu konuda hiçbir taviz vermeyeceğini belirterek bu duruşun, uluslararası hukuk ve ülke bütünlüğüne saygı temelinde sabit bir tutumu olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekaî bugün düzenlenen haftalık basın toplantısında, son haftalarda İran’ın diplomatik girişimlerinin İsrail rejiminin Gazze ve Lübnan’daki katliamlarını ve savaş kışkırtıcılığını önlemeye odaklandığını, bu çabaların Dışişleri Bakanı’nın Lübnan’a yaptığı saha ziyaretiyle başladığını söyledi.

Ayrıca bölge ülkelerine yapılan diplomatik temaslar ve çok sayıda telefon görüşmesi yoluyla tansiyonun tırmanmasını önlemek için iyi müzakereler yapıldığını belirten Bekaî "Dışişleri Bakanı’nın bu ziyaretlerdeki mesajı açıktı; bunlardan biri komşu ülkelerle ilişkilerin iyileştirilmesi ve geliştirilmesiydi." ifadelerini kullandı. 

Bekaî , İran’ın bölgedeki duruma sorumlulukla yaklaştığını ve İran’ın bölgedeki barış, istikrar ve huzurun sağlanması, aynı zamanda İsrail rejiminin cinayetlerine son verilmesi konusunda uluslararası hukuka dayalı olarak net bir mesaj verdiğini vurgularken Rusya ve Çin’in Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin iki önemli üyesi olarak İsrail rejiminin tutumuna şiddetle karşı çıktıklarını ve önemli bir rol oynayabileceklerini de ifade etti. 

Bakanlık Sözcüsü, İran’ın bölgesel diplomasisinin devamı konusunda, hiçbir ülkenin bu süreçlerden dışlanmadığını, bölgedeki barış ve güvenliğin korunması ve geliştirilmesinin ortak bir sorumluluk olduğunu, barış ve güvenliğin bölgesel kaynaklı olduğunu ve bölge ülkelerinin bu konuda istekli olduklarını göstermeleri gerektiğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, üç ada meselesinin yeniden gündeme getirilmesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada "Öncelikle, mevcut durumda bölgenin İsrail rejiminin kötülüklerine son vermeye odaklanması gerektiği bir zamanda, İran ile bir ülke arasındaki bir konunun kamuoyuna taşınmasından üzüntü duyuyoruz. Yıl boyunca dostlarımız, ortaklarımız ve ilgili ülkelerle bu konuyu gündeme getiriyoruz ve tutumumuz nettir: Ulusal egemenliğimiz ve toprak bütünlüğümüz konusunda ısrarlıyız. Bu duruş, tüm uluslararası yasalara ve ülkelere saygı ilkesine dayanmaktadır. Ayrıca bu konuda protesto notalarımızı da ilettik.” ifadelerini kullandı. 

İsrail rejiminin tehditlerine İran’ın yanıtı hakkında da konuşan Bakanlık Sözcüsü “Mesajımız çok net bir şekilde iletildi ve defalarca söyledik ki, İsrail rejiminin her türlü kötülüğü İran’ın kesin cevabıyla karşılaşacaktır ve bu yanıtın nasıl olacağına biz karar veririz. ABD’nin İsrail rejimine verdiği desteğin bir devamı olarak füze savunma sistemlerinin yerleştirilmesi, bir bakıma İsrail rejimine yönelik bir tehdittir. İran’a yönelik herhangi bir saldırıya katılan ülkelerin sorumluluğu konusundaki mesajımız açıktır ve bölgedeki ülkelerin barış ve güvenliği koruma bilincine erişmesinden memnuniyet duyuyoruz. Bölgedeki ülkeler, topraklarından başka bir ülkeye saldırı yapılmasına asla izin vermeyecektir ve herhangi bir güvensizlik tüm bölge ülkelerini etkileyecektir.” dedi. 

Bekaî açıklamalarının devamında İran ve Türkiye arasındaki ilişkilere değinirken “İran ve Türkiye arasındaki ilişkiler, iki büyük ülke ve bölgesel güç olarak, İslam dünyasında da oldukça ayrıcalıklıdır. Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye yaptığı son ziyaret, Türkiye yetkilileriyle görüşmek için iyi bir fırsattı ve Hamas yetkilileriyle yaptığımız görüşmeler de Hamas’ın hâlâ aktif olduğunu gösterdi. İran ve Türkiye, Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıların durdurulması için kararlıdır ve çaba göstermektedir.” dedi. 

TRT Genel Müdürü 'nün talihsiz açıklamalarına da değinen Bekaî "Bir Türk medya kuruluşu tarafından yapılan hakaret olayı, Kültür Bakanımızın Türk yetkililerle yaptığı görüşmeler sonucu zamanında ele alındı ve yanlış anlama giderildi. İki ülke arasındaki kültürel ilişkiler devam ediyor ve en iyi seviyesinde bulunuyor.” ifadelerinde bulundu. 

İran ve Türkiye’nin terörle mücadeledeki ortak işbirliği konusuna da işaret eden Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü "İran ve Türkiye’nin gündeminde her zaman olan konulardan biri sınır güvenliğinin güçlendirilmesi ve terörle mücadeledir. İki ülke dışişleri bakanlarının son görüşmesinde de bu konu ele alındı. Biz, Astana süreci çerçevesinde Türkiye ile temas halindeyiz ve bu görüşmeler devam etmektedir. Suriye’de barış, istikrar ve güvenliği sağlamak için Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerle Astana süreci gibi çeşitli platformlarda işbirliği yapıyoruz ve Türkiye ile ortak sınırlarımızda ve genel olarak bölgede terörle mücadelede hemfikiriz; bu da ortak işbirliği gerektiriyor.” dedi.