Bekaî, Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa adalarının İran topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu topraklarla ilgili yanıltıcı ifadelerin veya yanlış iddiaların tekrarlanmasının gerçeği değiştirmeyeceğini vurgularken, İran İslam Cumhuriyeti'nin söz konusu adaların İran’ın ayrılmaz parçası olduğunu ve Birleşmiş Milletler Şartı’na saygı çerçevesinde, iyi komşuluk ilkelerine uygun olarak bu adalar üzerindeki egemenlik ve yasal yetkilerini uyguladığını belirtti.
Bakanlık Sözcüsü, bazı bölge ülkelerinin, İslam dünyasının, bölgenin ve dünyanın en acil meselesi olan Filistin halkına yönelik soykırımın devamı ve Siyonist rejimin Lübnan'a saldırısı yerine, komşu bir ülkeye karşı asılsız toprak iddialarına odaklandıklarını ifade ederek üzüntüsünü dile getirdi.
Bekaî ayrıca bölge ülkelerinin Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ortak toplantıyı, İsrail rejiminin soykırım ve saldırılarından sorumlu tutulması ve destekçilerinin İsrail rejimi ile işbirliğinden vazgeçmeye teşvik edilmesi için kullanmalarını beklediklerini belirtti.
İran'ın tamamen barışçıl nükleer faaliyetlerinin doğasını hatırlatan Bekaî, ülkenin nükleer programına yönelik şüphelerin art niyetli, temelsiz ve kabul edilemez olduğunu dikkat çekerek Avrupa ülkelerine, ABD'nin Trump dönemindeki şantajlarına karşı hareketsiz kalmaları ve yükümlülüklerini yerine getirememeleri nedeniyle nükleer anlaşmanın uygulanamamasından sorumlu olduklarını hatırlattı.
yorumunuz