Bekaî Hamane, basın toplantısında geçen haftanın Gazetecilere Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi Günü olduğunu belirterek, geçtiğimiz yıl içinde gazetecilerin İsrail rejimi tarafından ağır saldırılara maruz kaldığını ve Gazze ile Lübnan’da yaşanan vahşetlere dünya kamuoyunu aydınlatmak için hayatını kaybeden özgür gazetecileri saygıyla andıklarını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Almanya’daki İran konsolosluk çalışanlarının sınır dışı edilmesine ilişkin de “Şu ana kadar herhangi bir sınır dışı olayı yaşanmadı; son günlerde Almanya ile sürekli temas halindeyiz ve Tahran ile Berlin’de görüşmeler yapıldı. Almanya'nın tutumunun kabul edilemez olduğunu dile getirdik. İran'ın yargı yetkisine giren ve İran vatandaşı olan bir kişiye yönelik Almanya'nın tepkisi kabul edilemez. Bu kişi, Şiraz’da işlenenler de dahil olmak üzere birçok terörist suça karışmıştır” dedi.
Bekaî ayrıca, bu davanın şeffaf ve adil bir şekilde yürütüldüğünü ve suçun ağır bir nitelikte olduğunu belirtti. Almanya’da yaşayan İranlılara yönelik konsolosluk hizmetlerinin sürdürülebilirliği için Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarda toplantılar yapıldığını kaydederek, bu süreci takip ettiklerini ifade etti.
Batılı tarafların mekanizma tetikleyicisini devreye sokma ihtimaline ilişkin ise Hamane, “Olası tüm senaryoları inceledik ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararı kapsamında bu mekanizmanın devreye sokulması için hiçbir gerekçe olmadığını açıkça belirttik. İran, hala nükleer anlaşmaya bağlı kalmaktadır” dedi. Hamane, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin ardından İran’ın dengeyi sağlamak ve karşı tarafın ihlalleri ile yükümlülüklerini yerine getirmemesi karşısında bu adımları attığını da vurguladı.
-ABD'nin Bölgedeki Varlığı İstikrarsızlığa Neden Oluyor
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “ABD’nin bölgedeki varlığının istikrarsızlık yarattığını ve yabancı güçlerin bulunduğu sürece bölgenin gerilimden kurtulamayacağını” belirterek İran’ın kendini savunma konusunda kararlı olduğunu ve bölge ülkelerinin kendi aralarında güvenliği sağlamak için iş birliği yapması gerektiğine dikkat çekti.
Bekaî Hamane, İran’ın milli egemenliği ve toprak bütünlüğüne yönelik her türlü saldırıya sert bir şekilde karşılık vereceklerini yineledi. İran’ın kitle imha silahlarını reddettiğini ve nükleer programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu vurgulayan Hamane, “Ülkemizi savunmak için gereken her türlü önlemi almakta kararlıyız” ifadesini kullandı.
İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nın Güney Afrika’nın başlattığı hukuki süreç doğrultusundaki taleplerine yanıt vermediğine dikkat çeken Hamane, Almanya'nın İsrail rejimine en çok silah sağlayan ikinci ülke olduğuna değindi. Bu bağlamda bazı Avrupa ülkelerinin yaklaşımının samimiyetsiz olup olmadığına dikkat çekti.İ
-İsrail'in UNIFIL Görevlisini Kaçırması
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İsrail rejiminin Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) bağlı bir personeli kaçırdığı yönündeki haberlerle ilgili olarak da, “İsrail rejimi açısından kaçırma, suikast ve güvensizlik ortamı yaratmak alışılagelmiş bir uygulamadır. Almanya'nın İsrail'e silah sağlayan ülkelerden biri olması, bu olayda Almanya'nın olası rolüne ilişkin kaygıları artırmaktadır,” dedi.
Hamane, 11 Kasım’da Riyad’da İslam ülkelerinin liderlerinin katılımıyla yapılacak toplantıda Siyonist suçlarının durdurulmasına yönelik anlamlı bir adım atılması temennisinde bulundu.
Hamane, Filistin’deki BM Yardım ve Çalışma Ajansı'nın (UNRWA) kapanmasına dair “Bu olay tüm dünyanın dikkatini çekti; hatta İsrail rejiminin bazı destekçileri bile onlara uyarıda bulundu” açıklamasında bulundu.
-ABD Seçimlerine İlişkin Değerlendirme
ABD seçimlerinin Amerikalı halkı ilgilendirdiğini belirten Hamane, İran’ın ABD’nin eylemlerini yakından izlediğini ve tarihsel olarak ABD hükümetlerinin İran’a karşı tutumlarında önemli bir değişiklik gözlemlenmediğini ifade etti.
Hamane, Türkiye’nin İsrail rejiminin suçlarını durdurmak amacıyla ortaya koyduğu silah ambargosu girişimine de değinerek, İran’ın bu girişimi destekleyen elli küsur ülkeden biri olduğunu ve İsrail rejimine yönelik silah ambargosunun yasal ve insani bir temele dayandığını vurguladı.
yorumunuz