Çağdaş Şii düşünürlerin arasında kitapları, makaleleri ve genel hatlarıyla düşüncelerinin İslam dünyasında diğerlerine göre daha çok iz bıraktığı bilinen isimlerin başında İmam Humeyni, Şehit Murtaza Mutahhari, Dr. Ali Şeriati, Şehit Muhammed Bakır Sadr vs. gibi isimler yer alıyor.
Bu yazıda söz konusu isimlerin arasından Türkiye’de de derin etkiler bırakmış, halen de genç öğrenciler başta olmak üzere geniş bir okuyucu kitlesine sahip olan Dr. Ali Şeriati ve düşüncelerinin etkili olduğu farklı ülkeleri ele aldık.
Ali Şeriati En Çok Türkiye ve Afganistan’da Biliniyor
Ali Şeriati’nin düşüncelerine en çok ilgiyi gösteren iki ülkenin başında Afganistan ve Türkiye yer almaktadır. Söz konusu iki ülkede Şeriati’nin düşüncelerinin ciddi ve dönem dönem “belirleyici” bir etki yarattığını iddia etmek mümkündür.
Ali Şeriati’nin Afganistanlı Düşünürlerdeki Tesiri Büyük
Bu bağlamda Ali Şeriati kitapları ve düşüncelerinin etkisinin Afganistan’da, sadece Şii Afganlar ile kısıtlı kalmadığını belirtmekte fayda var. Afganistan’ın bilinen önemli İslamcılarından Emin Kerim bu ülkede entelektüel dini düşüncenin köklerini Seyyid Cemaleddin Esedâbadi (Cemaleddin Afgani), Muhammed Abduh ve Muhammed İkbal şeklinde sıraladıktan sonra bu akımın yeni temsilcisi olarak Ali Şeriati’ye değinir.
Yine Afganistanlı ünlü düşünürlerden Latif Pedram bu bağlamda “Afganistan’daki önemli aydınlar ister Komünist solcu olsun ister Müslüman fark etmez, muhakkak Ali Şeriati’yi okumuştur” ifadelerini kullanmıştır.
En çok Ali Şeriati Kitaplarının Okunduğu Ülke Türkiye
Dr. Ali Şeriati’nin düşüncelerinin Türkiye’ye girişi İran İslam İnkılabının öncesine dayanır. 70’li yıllarda seçkin Türk düşünürlerden Cemil Meriç ilk defa Ali Şeriati’yi Türkiye’ye tanıtmış oldu. Cemil Meriç Fransa’daki eğitimi sürecinde Şeriati’yle tanışmıştı. Meriç hastalandıktan sonra öğrencilerine söylediği “Ben Dr. Şeriati gibi bir kişiliğe sahip olmak isterdim” cümlesiyle Ali Şeriati’ye olan saygısı ve sevgisini net bir şekilde ortaya koymuştur.
İslam İnkılabından önce Ali Şeriati Türkiye’de her ne kadar bilinse de, İslam İnkılabı ve bu büyük gelişmenin tüm İslam dünyasındaki benzersiz tesiriyle beraber düşüncelerinin etkisi Türkiye’de zirveye ulaşmış oldu. Öyle ki 80’li yıllarda Türkiye’nin fikirsel ve kültürel ortamında, özellikle de İslamcıların arasında eşsiz bir konuma sahipti. Bu süreç 90’lı yıllarda güçlü bir şekilde devamlılığını sürdürdü. Ali Şeriati’nin kitapları Türkiye’de en çok satılan kitapların ilk sıralarında yer alıyordu.
Dr. Ali Şeriati’nin tüm kitapları Türkçeye tercüme edilmiştir. Ancak “Hacc”, “Ebuzer”, “Dine Karşı Din” ve “Öze Dönüş” kitaplarının en çok ilgiyi gördüğünü söyleyebiliriz.
Dr. Hüsameddin Aşina Türk bir öğretim görevlisinin kendisine İran’la ilgili “Türkler önce Ali Şeriati sonra da Şehit Mutahhari ile İran’ı tanıdı.” Söylediğini belirtmişti.
Ali Şeriati İslam İnkılabı Sayesinde Bilindi
İslam İnkılabı gerçekleşmiş olmasaydı Ali Şeriati’nin eserleri bu ölçüde Türkiye başta olmak üzere dünyanın hiçbir ülkesinde okunmayacaktı. İslam İnkılabının bir parçası olan Ali Şeriati’nin düşünceleri, İslam İnkılabı’nın gerçekleşmesiyle sağlam pratik bir başarı, somut örneklik bulmuştu.
İmam Humeyni'nin önderliğinde gerçekleşen İslam İnkılabı, Ali Şeriati başta olmak üzere devrimin tüm düşünürleri için somut bir örneklik oluşturarak, Şehit Mutahhari ve Ali Şeriati başta olmak üzere önemli isimlerin İslam dünyası tarafından bilinmesi için uygun bir ortam hazırladı. Ali Şeriati’nin düşüncelerine yakın fikirlere sahip olan bazı mütefekkirler Şeriati’den önce onun düşüncelerine benzer fikirleri beyan etmiş olmasına rağmen hiçbir zaman onun gibi dünya genelinde bilinir hale gelmedi. Örnek olarak Türk düşünür Nurettin Topçu ve Mısırlı düşünürlerden Dr. Hasan Hanefi gibi isimlere değinebiliriz.
Ali Şeriati’nin düşüncesinden Türk Müslümanları en çok etkileyen ana fikrin “Batılılaşmaya karşı mücadele” ve “Öze dönüş” meseleleri olduğunu söyleyebiliriz. İslam’ın eşsiz bilgi kaynağından beslenen, İslam tarihinin derin zenginliğinden faydalanan ve kalemleriyle zenginliğine zenginlik katan tüm isimleri saygıyla anıyoruz.