‘’Fransa neden karıştı?’’ sorusunu farklı boyutlardan yanıtlamak mümkün ancak somut olarak Fransa’daki protestoların Fransız bir trafik polisinin 17 yaşındaki bir genci silah ile öldürmesinin ardından başladığını belirtmek gerekir.
Avrupa ülkeleri arasında ‘’polis şiddeti’’ başlığı ile defalarca yerli ve yabancı basında anılan Fransa’da bu kez 17 yaşındaki bir gencin trafik polisinin dur komutunun ardından aracını tekrar harekete geçirmesi gerekçesiyle polisin kafasına kurşun sıkarak öldürülmesi gündem oldu.
Fransa’da öldürülen genç nereli? Nael. M Kimdir ?
Binlerce bina, araba ve kamu mallarının ateşe verildiği protestolar ise adı Nael (Nahel) Merzouk olan 17 yaşındaki gencin polis tarafından ölüdürüldüğü haberinin yayılmasıyla patlak verdi. Nael’i öldüren trafik polisi yaptığı açıklamalarda Naei’in kafasına kurşun sıkma gerekçesi olarak onun diğer insanlara zarar verme niyeti olduğunu öne sürdü ancak Nael Merzouk’un fransız polisinin saldırısına uğradığı o anların kamerayla çekilmes, Fransız polisinin aleyhine oldu. Sosyal ağlarda yayınlanan videoda trafik polisi tekrar harekete geçmek isteyen genç sürücünün doğrudan kafasını hedef alarak silahını ateşliyor. Öte yandan videoda ‘’kafandaki bir kurşun ile beraber gideceksin’’ diyen bir ses duyuluyor.
Fransız trafik polisinin öldürdüğü gencin Cezayir ve Fas kökenli olması ise gerçekleşen cinayetin ülkenin kolluk kuvvetlerinde yaygın bir durum haline geldiği bilinen ırkçılıktan kaynaklandığı şüphesini artırdı.
Protestolar öncelikle Nael Merzouk’un yaşadığı Nanterre kendi ve Nael’in mahallesinde başlıyor ancak bir sonraki günlerde başta Marsilya, Nantes, Bodeaus ve Roubaix olmak üzere büyük şehirlerde Fransa halkı Fransız polisinin şiddetine karşı öfkesini sokaklarda intikam sloganları atarak göstermeye başladı.
Olayların büyümesi ile beraber Fransa İçişleri Bakanlığı isyanların daha da büyümesini önleme amacıyla Paris’in etrafındaki bölgelerde 2 bin polis memurunun konumlandırılması emrini verdi. Kısa bir süre sonra ‘’Le Figaro’’ gazetesi ‘’Fransa ‘iç savaş’a mı doğru gidiyor’’ başlığı ile yaşanmakta olan olayların boyutunu net bir şekilde gösterdi.
Emmanuel Macron hükumetinin sıkı güvenlik tedbirlerine rağmen giderek büyüyen olaylarda göstericilerin önemli bir kısmının daha 18 yaşına gelmemiş çocuklardan oluşması da farklı medya kuruluşlarının dikkatini çeken meselelerden biri oldu.
Türk siyaset bilimci Onur Sinan Güzaltan İRNA Türkçe Servisine verdiği röportajda Fransa’da yaşanmakta olan olayların bir nedeni olarak da olayların sosyo-ekonomik boyutuna değinerek ‘’Fransa hükumeti göçmenleri banliyölere sıkıştırdı. Fransa uzun zamandan beri bunu bir devlet politikası olarak takip etmekte.’’ İfadelerini kullandı.
Güzaltan açıklamasının devamında Emmanuel Macron’un Almanya ziyaretini dahi ertelemek zorunda bırakan protestolardaki katılımcıların büyük bir bölümünün çocuklardan oluştuğunu hatırlatarak ‘’Fransa’da doğan ve Fransız vatandaşlığını alan bu çocuklar, her ne kadar da resmen Fransa vatandaşı sayılsa da, sosyal, ekonomik ve eğitim hayatından kesintisiz bir şekilde dışlanmışlardır. Bu olaylar bir nevi bu ayrımcılığın dışa vurumu olarak nitelenebilir.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Fransa’da protestoların giderek büyümesi ile beraber Fransa polisinin şiddeti, bu sefer Birleşmiş Milletler’de de gündeme geldi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Şamdasani konuya ilişkin yaptığı bir açıklamada 17 yaşındaki Nael Merzouk’un Afrika kökenli bir genç olduğunu hatırlatarak ‘’Artık Fransa kolluk kuvvetleri arasındaki bu derin ırkçılık ve ayrımcılık sorununu çözme zamanı gelmiştir’’ ifadelerini kullandı.
Nael Merzouk’un bir trafik polisi tarafından silah ile katledilmesinin ardından başlayan protestoların beşinci gecesinde 74 bina hasar gördü ve 577 araba ateşe verildi.
Diğer yandan ise Fransız yetkililere ve polislere karşı kin ve nefret gün geçtikçe Fransa halkı arasında büyümeye devam ediyor. Yayınlanan haberlere göre birkaç Fransız polis mesai saatleri dışında saldırıya uğrarak darp edildi.
Geçtiğimiz aylarda Fransa’da emeklilik yaşının artmasına tepki gören Fransa halkı yine yoğun bir şekilde polis memurlarının şiddetine maruz kalmıştı. Kısa bir süre sonra Nael (Nahel) Merzouk’un bir polis memuru tarafından öldürülmesinin arıdndan patlak veren protestolar, Emmanuel Macron’un ülkenin bir sonraki seçimlere kadar konumunu sürdürebileceği konusunun şüpheli bir vaziyete bürünmesine yol açmıştır.
Fransa'da son durum
Fransa’da protestoların büyümesiyle beraber Türkiye başta olmak züere birçok ülke Fransa’ya seyahat yapmak isteyen vatandaşlarını uyardı. Bugün (Salı) Güney Kore de bu listeye eklendi. Güney Kore’nin Fransa Büyükelçiliği sitesinde yayınlanan bir bildiride Fransa’da yaşanan protestolar ile beraber yabancıların canını tehlikeye atabilecek bazı olayların gerçekleştiğini dolayısıyla Fransa’da bulunan Güney Koreli turistlerin Paris’in etrafındaki bölgeleri gezmekten, söz konusu bölgelerde konaklamaktan ve geceleri dışarı çıkmaktan kaçınmaları gerektiği belirtildi.
Yayınlanan son bilgilere göre Fransa’da devam eden protestoların 7. Gecesinde 72 iki kişinin daha göz altına alındı ve 159 aracın protestocular tarafından ateşe verildi. Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bildiriye göre onlarca bina yine yakıldı.