Mesud Pezeşkiyan, bugünkü "Selam Elçileri" töreninde yaptığı konuşmada, etkinliğin 100'den fazla ülke büyükelçisi ve Tahran'daki uluslararası kuruluş temsilcilerinin katılımıyla, İslam Devrimi’nin 46. yıldönümü dolayısıyla Liderler Zirvesi Salonu'nda düzenlendiğini belirtti. Pezeshkian, büyükelçilerin ve farklı ülkelerden gelen temsilcilerin varlığının, toplumun, bölgenin ve küresel barışın sorunlarını çözmede yardımcı olacağını umduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı, göreve başlama töreninin hemen öncesinde İsmail Heniye’ye yönelik suikast girişimine değinerek, "O andan itibaren sürekli bize sorun çıkardılar. Oysa bizim başından beri sloganımız dostluk, kardeşlik ve başkalarına yardım etmek olmuştur. Ancak dünya medyası her gün bizi bölgedeki istikrarsızlığın sebebi olarak gösteriyor." dedi.
Pezeşkiyan "Bu nasıl bir insan hakları anlayışıdır ki çocuklar tonlarca toprağın altında gömülüyor?" diye sorarak "Neden vicdanlar sessiz ve hatta bazıları bunu destekliyor? Aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgenin güvenliğini bozduğunu iddia ediyorlar. Oysa biz nükleer silah peşinde değiliz." ifadelerini kullandı.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı, "Savaş bizim lehimize değil. Biz nükleer silah peşinde değiliz. Bu, İslam Devrimi Lideri’nin fetvasıdır. Bu ülkede kim ne iddia ederse etsin, kimse bizi nükleer silaha yönlendiremez. Çünkü İran İslam Cumhuriyeti’nin doktrininde masum insanların katledilmesi asla kabul edilemez." dedi.
Cumhurbaşkanı "Bölgedeki tüm ülkelere saldıran İsrail, İran’ın nükleer faaliyetleri hakkında iddialarda bulunuyor." diyerek, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) istediği her zaman İran'ın nükleer tesislerini denetlediğini belirtti. "İstedikleri kadar gelip inceleyebilirler. Çünkü biz nükleer silah peşinde değiliz." diye vurguladı.
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan "Barış, ancak zulmün ve haksızlığın olmadığı bir ortamda mümkündür. Dünya, insan haklarına saygı gösterildiği zaman huzura kavuşacaktır; ırk, etnik köken, kabile, mezhep ve inanç fark etmeksizin. İnsanların haklarını tanımak zorundayız. Biz Filistin ve Gazze’yi savunuyoruz, çünkü mazlumlar ve zulüm altındalar." dedi.
Pezeşkiyan, "Zulüm ve baskı hiçbir güçle kalıcı olmaz. İnsanlar er ya da geç zulme karşı ayaklanacaktır. Barış, adalet ve insaf ile; kardeşlik, eşitlik ve dostluk ile mümkündür, savaş ve kan dökmekle değil." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı konuşmasının devamında "Burada bulunan tüm büyükelçilerle samimi ve dostane ilişkiler kurmak istiyoruz. Birbirimizin tecrübelerinden faydalanarak dünyayı birlikte koruyabiliriz. Yaşamak için altın bir fırsatımız var ve bu hayatı birlikte, mutlu, sağlıklı ve insanca yaşamalıyız." diye ekledi.
Pezeşkiyan, "Savaş, kan dökmek, ayrımcılık ve adaletsizlik insanlık dışıdır. Bu, ülkemizde ayrımcılık ve adaletsizlik olmadığı anlamına gelmez. Ancak biz, tüm ayrımcılıkları ve adaletsizlikleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz, böylece herkes liyakat ve yeteneğine göre yükselebilsin." dedi.
İnsan hakları ve özgürlük savunucularının yüzlerce masum ve onurlu insanın kanını akıttığını hatırlatan Cumhurbaşkanı “Dünyayla ilişkilerimizi onur, karşılıklı saygı ve eşit diyalog temelinde sürdüreceğiz ve kesinlikle komşularımızla ilişkilerimizi geliştireceğiz.” dedi.
Cumhurbaşkanı “Rusya ve Çin ile stratejik programlarımız var ve bu programı diğer ülkelerle de yürütmeye hazırız, ancak bu ilişkilerin eşit bir konum ve karşılıklı saygı çerçevesinde olması şarttır.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının sonunda Pezeşkiyan İran’da bulunan ülkelerin temsilcileri ve Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği yaparak ikili ilişkilerin daha da genişletileceğini ve böylece bölge ve dünyada barış ve huzurun temellerinin atılacağını umduğunu belirtti.