Tahran, İRNA - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Suriye'deki muhalif gruplarla uzun süredir iletişim halinde olduklarını ve Suriye'ye girişlerinin amacının DAEŞ’in ilerlemesini durdurmak ve terörizmin bölge ülkelerine yayılmasını engellemek olduğunu söyledi. Ancak İran’ın Suriye’deki iktidar ile doğrudan bir bağlantısının olmadığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekaî, bugün sabah saatlerinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, Hz. Fatıma’nın (s.a) doğum günü ve bugün münasebetiyle kutlanan Kadınlar Günü'nü kutlarken, Hz. İsa’nın (a.s) doğumunu kutlayan Hristiyanlara da tebriklerini iletti.
Bekaî, İran aleyhinde söylenen sözlerin yeni olmadığını belirterek, bazı aktörlerin farklı ülkeler arasındaki ilişkileri bozma çabalarının da yeni bir durum olmadığını ifade etti. Ancak ABD'li üst düzey bir yetkilinin başka bir ülkenin iç meseleleri hakkında bu kadar rahat konuşmasının uluslararası hukuk ve kuralların açık bir ihlali olduğunu söyledi.
Bekaî, "ABD, İran ve diğer ülkelerdeki müdahalelerinin hesabını vermelidir. Bu durumun tarihsel bir geçmişi var. 19 Ağustos 1953 darbesi, dayatılan savaş, İran yolcu uçağının düşürülmesi gibi olaylardan bu yana İran’a yönelik müdahaleler ve yasa dışı yaptırımlar uygulanmaktadır," dedi.
Sözlerine devam eden Bekaî, İran’ın Suriye’deki muhalif gruplarla uzun süredir iletişim halinde olduğunu belirterek, "Suriye’ye girişimizin sebebi DAEŞ’in ilerlemesini durdurmak ve terörizmin bölge ülkelerine yayılmasını engellemekti. Ayrıca Suriye’nin siyasi süreçlerine katkıda bulunduk. Bu faaliyetler kapsamında bazı muhalif gruplarla iletişim kurduk, ancak Suriye'deki iktidar ile doğrudan bir bağlantımız yok" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2007’den bu yana Siyonist rejimin çevre sorunlarına ilişkin sorumluluklarını hatırlatıyor. Ayrıca Filistin halkının doğal kaynaklar üzerindeki mülkiyet hakları da gündemde. Filistin’in yer altı kaynakları ihlal edilmiş durumda ve son karar da Filistin halkının kaderini tayin hakkı çerçevesindedir" dedi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İRNA muhabirinin Suriye'deki iktidar grubunun Türkiye'den İran'a mesaj gönderip göndermediğine ilişkin sorusuna verdiği cevapta "Çok taraflı endişeleri konuşmak için çok taraflı toplantılar yapıyoruz ve Suriye meselesi de İran ile Türkiye arasındaki görüşmelerin gündeminde yer alan konulardan biridir."ifadesini kullandı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamalarının devamında "Bizim bu konudaki tavrımız, Suriye'nin egemenliğini ve bütünlüğünü korumak ve elbette dış müdahale olmadan Suriye halkının kaderini belirleyip kararlar almasıdır ve Suriye'deki gelişmelere müdahil olan tarafların da pratikte buna uyması önemlidir." dedi. Bekaî sorunun cevabının devamında "Suriye'nin terörün arttığı bir alan haline gelmemesi ve bölge ülkelerindeki her türlü güvensizliğin bölge ülkelerine de sirayet edeceği kanaatine tüm ülkelerin varması önemlidir." dedi. "İran ile üç Avrupa ülkesi arasındaki görüşmeler tarafların mutabakatı ile devam edecek olup, ilk toplantıda aynı içerik ve nitelikte bir toplantının müzakere değil diyalog şeklinde yapılması kararlaştırıldı.Hem ikili konuların hem de bölgesel ve nükleer konuların görüşüldüğü ve fikir alışverişinde bulunulduğu görüşmede, bir sonraki toplantının muhtemelen Ocak ayının ortalarında yapılması planlanıyor." açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin D-8 Ekonomik Örgütü'ne üyeliğine ilişkin "Komşuluk politikası çerçevesinde Azerbaycan Cumhuriyeti'nin D-8 örgütüne üye olma talebine destek verdik ve bu ülkenin D-8 kurumundaki varlığının İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin büyümesine ve gelişmesine yardımcı olacağını umuyoruz."açıklamasında bulundu.

Bekaî, Türk yetkililerin İran'la ilgili son açıklamalarına ilişkin "Suriye'deki gelişmelere müdahil olan tarafların her birinin kendi anlatıları var ve biz de bunlara pek katılmıyoruz. Ancak önemli olan, Siyonist rejimin bölgede huzursuzluk yaratmaya yönelik psikolojik savaşını normalleştirmemeye tüm bölge ülkelerinin özen göstermesidir ve İran kendini savunmak için güçlü bir şekilde hareket edecek ve her tarafın kötülüklerini kendisine döndürecektir." ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ayrıca "Türkiye önemli bir komşudur ve biz onlara her zaman iyi komşuluk politikası çerçevesinde yaklaştık ve onlara karşı bu ilkeye bağlı kaldık, gelecekte de aynı olacak ve bu her iki milletin de çıkarınadır. Anlaşamadığımız konuları birbirimizle konuşuyoruz." ifadesinin de altını çizdi.