Tahran, İRNA – Mikrobiyoloji alanında önde gelen bilim insanı Dr. Zehra el-Homsiye, organik kimya uzmanı Dr. Hamdi İsmail Nedi ve fizik ve astrofizik alanında önemli çalışmaları bulunan Dr. Şadiye Refai el-Habal’ın suikastı, Suriye’nin bilim dünyasının gurur kaynaklarından olan bu isimlerin kaybıyla küresel bilim topluluğunu şoka ve şaşkınlığa uğrattı.

Bu suikastların zamanlaması, kaos ortamında ve belirli bir modelde gerçekleşmesi, ABD’nin Irak’ı işgali sırasında emperyalist ve Siyonist unsurlar tarafından Iraklı akademisyenlerin ve bilim insanlarının hedef alınarak öldürülmesini hatırlatmakta. 

Irak’ın işgali sırasında, bu ülkenin bilim insanları ve bilimsel varlıkları, İsrail rejimi ve ABD tarafından hedef alınmış ancak bu olaylara çok az dikkat çekilmiştir. Ancak, 2005 yılına ait ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait bir belgede, Mossad unsurlarının doğrudan ABD gözetiminde Irak’ta 730 bilim insanı ve akademik elitin suikastını gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştır. Bu rapora göre, Mossad unsurları Irak’taki nükleer, biyolojik bilim insanlarını ve önde gelen üniversite profesörlerini hedef almış, en az 530 Iraklı bilim insanı ve 200’den fazla akademisyen ve diğer akademik şahsiyetler ABD ve İsrail rejiminin Irak’taki suikast listesinde yer almıştır.

Mısır ve İran’daki Müslüman bilim insanlarına yönelik suikastların da köklü bir geçmişi vardır. İranlı nükleer bilim insanları olan şehitler Mesud Ali Muhammedi, Mecid Şehriyari, Mustafa Ahmedi Ruşen, Daryuş Rızayi Nejad ve Muhsin Fahrizade’ye yönelik suikastlar, İsrail tarafından açıkça gerçekleştirilmiştir.

Ekim 2023’te Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik vahşi saldırılarının başlamasından bu yana Siyonist güçler, bu bölgede üniversiteler dahil olmak üzere 200’den fazla eğitim merkezini hedef almıştır. Birleşmiş Milletler, Temmuz 2024’te, Gazze’de bulunan 19 üniversitenin tamamen bombalandığını, üniversite binalarının %80’inin yıkıldığını duyurmuştur. Ayrıca, 103 akademik personelin hayatını kaybettiği ve yükseköğrenimde kayıtlı 90 bin öğrencinin zarar gördüğü açıklanmıştır.

Birleşmiş Milletler, Siyonist rejimin üniversitelere ve bilimsel, araştırma merkezlerine yönelik çılgın saldırılarını durduramamıştır. Gerçekten de Gazze’deki üniversiteler yerine Sorbonne veya MIT bombalansaydı, Birleşmiş Milletler aynı şekilde seyirci mi kalırdı?

Siyonist rejimin İslam dünyasının bilim insanlarına (İran, Irak, Suriye, Filistin, Lübnan vb.) yönelik düşmanca eylemleri, bilim merkezlerini bombalaması ve endüstriyel sabotajları, bilimsel ve sanayi altyapısını yok etmesi, İsrail’in suçlarının diğer yüzüdür. Bu eylemlerle hedeflenen, Müslüman ülkeleri bilimsel, sanayi ve ekonomik olarak geri bırakmak, gelişimlerini baltalamaktır. Aksi takdirde, bir ülkenin bilimsel önderlerinin ve üniversite profesörlerinin suikaste uğramasının başka bir nedeni olamaz.

İran Bilim Bakanlığı Kültürel ve Sosyal İşler Genel Müdürü