Tahran, İRNA: İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Avrupa Birliği ve İngiltere'nin bazı İranlı gerçek ve tüzel kişilere yönelik yeni yaptırımlarını, asılsız ve temelsiz bahanelerle alınmış, haksız ve uluslararası hukuk, özellikle de insan hakları ilkeleriyle çelişen bir adım olarak nitelendirdi ve kınadı.

İsmail Bekaî, Pazartesi gecesi, İran’ın Rusya’ya balistik füze sattığına dair iddiaları reddederek, İran'ın Ukrayna savaşı konusundaki duruşunun net ve ilkesel olduğunu belirtti.

İran’ın savaşın başından itibaren savaşa karşı olduğunu, ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliklerine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladığını ve Rusya-Ukrayna sorununa diplomatik bir çözüm çağrısında bulunduğunu ifade etti. Ancak, bazı Avrupa ülkeleri ve İngiltere, herhangi bir kanıt sunmadan İran’ı bu çatışmaya askeri müdahale etmekle suçlamaktadır ki bu tamamen reddedilmektedir.

Sözcü Bekaî, Avrupa Birliği ve İngiltere’nin İran’a yönelik suçlamalarını, Filistin halkına yönelik soykırım ve İsrail rejiminin Batı Asya’daki savaş kışkırtmalarından dikkatleri başka yöne çekme çabası olarak değerlendirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, bazı Avrupa ülkelerinin, özellikle İngiltere ve Almanya’nın, İsrail rejiminin Gazze ve Lübnan’daki soykırım ve saldırılarında kullandığı ölümcül silahları tedarik ettiğini ve bu ülkeleri Filistin ve Lübnan halkına karşı işlenen suçlarda ortak olarak nitelendirdi. Ayrıca, soykırımın önlenmesi sözleşmesine göre bu ülkelerin yasal sorumluluklarını hatırlatarak, İsrail’e silah sağlayan ülkelerin uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve uluslararası sorumluluğa tabi olduklarını belirtti.

Bekaî, İran'ın Rusya da dahil olmak üzere diğer ülkelerle savunma ve askeri işbirliği yapma hakkını vurgulayarak, bu işbirliğinin, İran’ın ulusal güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak amacıyla savunma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğunu ve hiçbir üçüncü tarafa karşı olmadığını belirterek hiçbir üçüncü tarafın, İran'ın diğer ülkelerle yasal ve meşru işbirliği kararına müdahale etme hakkının bulunmadığını da ekledi.

Bekaî, Avrupa Birliği'nin eylemlerini, insan hakları ve diyalog iddialarıyla çelişen ve tutarsız bir adım olarak nitelendirdi. Ayrıca, sivil havayolu şirketlerine yönelik yaptırımların uluslararası hukuk, özellikle insan hakları ve temel özgürlüklerle açıkça çeliştiğini ve bu yaptırımların kınanması gerektiğini ifade etti.