Tahran - İRNA - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Siyonist rejimin insanlık dışı suçlarının ve Lübnan ile Filistin'deki sivillerin katledilmesinin devam etmesini şiddetle kınayarak, dünya toplumunun yeni çağın Hitler'i olarak adlandırdığı Netanyahu ve Siyonist rejimin suçlu liderleriyle ciddi ve etkili bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini söyledi.

Ülkemizin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekai, bugün  yaptığı açıklamada, Siyonist rejimin insanlık dışı suçlarının devamını ve Lübnan ile Filistin'deki sivillere yönelik saldırılarını, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Balah'ta mültecileri barındıran bir camiye yapılan saldırıyı ve Beyrut’un güneyindeki konut binalarına düzenlenen hava saldırılarını şiddetle kınadı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, son günlerde Siyonist rejimin ABD tarafından sağlanan silahlarla Filistin ve Lübnan'daki kutsal mekânlara, okullara, camilere ve sağlık merkezlerine yönelik saldırılarının, kamuoyunu DEAŞ'ın suçlarını hatırlattığını vurguladı. Sivillerin katledilmesi ve sivil yerleşimlerin ve altyapının tahrip edilmesi, Siyonizm ve tekfirci düşüncenin ayrılmaz bir parçasıdır.

Bekai, evlerinden sürgün edilen ve ibadethaneler, kültürel merkezler ve sağlık kuruluşlarına sığınan mazlum Filistin halkına yönelik süren terör ve toplu katliam politikasının, bariz bir savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu belirtti. Bu nedenle dünya toplumu, yeni çağın Hitler'i olarak Netanyahu ve Siyonist rejimin suçlu liderleriyle ciddi ve etkili bir şekilde mücadele etmelidir.

Dışişleri Sözcüsü, Siyonist rejim tarafından yürütülen bölgenin güvensizleştirilmesi politikasının, bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için ciddi bir tehdit olduğunu ve bu suçlara karşı sessiz kalmanın bölgedeki tüm ülkeler ve ötesi için telafisi imkânsız sonuçlar doğuracağını ifade etti.

Bekai, İran İslam Cumhuriyeti’nin bir kez daha dünya ülkelerinden, özellikle Müslüman ülkelerden, Gazze ve Lübnan’daki savunmasız ve yerinden edilmiş halka acil insani yardım göndermelerini ve Siyonist rejimin terör ve bölgeyi güvensiz hale getirme politikasına karşı çıkmalarını talep ettiğini vurguladı.