Cumartesi gecesi özel bir haber programında konuşan Cabiri Ensari, Aksa Tufanı operasyonuna değinerek, bu operasyonun Filistin'i yeniden dünya ve bölgenin merkezi konusu haline getirdiğini ve bu nedenle tasarımcılarına yüksek bir puan verilmesi gerektiğini ifade etti.
Cabiri Ensari, 7 Ekim sonrasının, 20 yıldan fazla süredir arka planda kalan Filistin meselesini bölgenin ana konusu haline getirdiğini ve bunun Aksa Tufanı 'nın en büyük başarısı olduğunu vurguladı.
Eski Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Aksa Tufanı'nın, en azından aleni düzeyde, normalleşme sürecinin durmasına yol açan bir ortam yarattığını belirterek Siyonist rejimin geniş çaplı katliamlarının, bölge kamuoyunda öyle bir psikolojik ortam oluşturduğunu ve normalleşmenin zeminini krize sürüklediğini dile getirdi.
İRNA Genel Müdürü, bu operasyonun Filistin'de etkili ve sonuç veren bir direniş umudu yarattığına dikkat çekerek, bir diğer önemli noktanın ise Filistinlilerin yalnız olmadığını göstermesi ve hemen ardından Hizbullah, İsrail rejimine karşı operasyon başlattığını ve İsrail rejimi geri çekilmedikçe mücadelesine devam edeceğini belirttiğini dile getirerek "Bugün de bu mücadelenin devam ettiğine şahit oluyoruz." dedi.
Uluslararası siyaset analisti Cabiri Ensari, Irak’ın da bu denklemde yer aldığını, Ensarullah’ın da bu çatışmaya katıldığını ve Yemen'in ilk kez Ortadoğu ve Filistin olaylarının merkezine girdiğini vurguladı.
Ensari, konuşmasının bir başka bölümünde, Siyonist rejimin savaşta stratejik hedeflerine ulaşamadığını ifade ederek, İsrail rejiminin birkaç hedefi aynı anda gerçekleştirmeye çalıştığını, Gazze’deki ablukayı sürdürüp suikastları da tamamlayarak Direniş Ekseni'nin birliğini bozmaya çalıştığını belirtti.
Cabiri Ensari, İsrail rejiminin en yüksek düzeyde katliam gerçekleştirdiğini ancak operasyonu sonlandırma gücüne sahip olmadığını ve İsraillilerin, operasyonlarını Beyrut'tan Tahran'a kadar genişletmeyi ve Gazze'deki ablukanın bir tamamlayıcısı olarak kullanarak bölgedeki oluşan birliği dağıtmayı hedeflediklerini de ifade etti.
Ensari, İsrail rejiminin suikastları sürekli bir askeri ve güvenlik taktiği olarak kullandığını ancak liderlerin suikastla ortadan kaldırılabileceğini, fakat bölge halklarının terörle yok edilemeyeceğinin altını çizdi.
İRNA Genel Müdürü, Gerçek Vaat 2 operasyonu hakkında da açıklamalarda bulunarak, bu operasyonun Siyonist rejimin savaş makinesini dizginlemek, onu caydırmak ve uzun vadeli yıpratma stratejisini uygulamak amacıyla yapıldığını söyledi.
Cabiri Ensari, İslam Devrimi'nin bölge halklarına yeni bir yol açtığını ve bunun son yıllarda birçok zaferle sonuçlandığını belirterek İsrail rejiminin, 7 Ekim'den sonra bu yeni yolu kapatmaya çalıştığını da sözlerine ekledi.