Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri, bugün öğleden sonra Bakanlar Kurulu toplantısında on üçüncü hükümetin diplomasi aygıtının performansı hakkında yaptığı açıklamada, Ayetullah Reisi hükümetinin uluslararası sistemin akışkan olduğu bir dönemde sahaya çıktığını ve öncesinde uluslararası sistemin istikrarlı olduğunu, ancak son dönemde uluslararası mekanizmalarda güç merkezi eksikliğinin uluslararası ilişkilerde özel koşullar yarattığını belirtti.
Bakıri, bu özel koşulların hem fırsat hem de tehdit yaratabileceğini, ancak on üçüncü hükümetin dış politikada benimsediği stratejik çeşitlilik yaklaşımının dış politikaya çeviklik ve canlılık kazandırdığını ve sonuç olarak son üç yıl içinde ülkenin hiçbir zaman çıkmaza girmediğini ifade etti.
Dışişleri Bakan Vekili, İran İslam Cumhuriyeti’nin bu üç yıl içinde bölgesel ve uluslararası arenada etkili ve aktif bir oyuncu olduğunu belirterek, on üçüncü hükümetin dış politikada aktif bir unsur olmayı başardığını, pasif bir oyuncu olmadığını vurguladı. Hükümetin dış dış politikada birkaç ana ekseni takip ettiğini ve bunların tamamen uzlaşıya dayalı ve karşıtlarının bulunmadığını söyledi.
Bakıri, on üçüncü hükümetin dış politikasının en önemli ekseninin komşuluk olduğunu ve bu konunun on dördüncü hükümet döneminde de devam edeceğini belirtti. Ayetullah Reisi’nin yemin töreninden sonra İran ile çeşitli ülkeler arasında karşılıklı güven konusu Cumhurbaşkanı tarafından dikkate alındı ve kısa bir süre içinde bu yaklaşım ve politikanın İran'ın komşu ve bölge ülkeleriyle ilişkilerinin iyileşmesine yol açtığını, ayrıca bu dönemde bölge ülkeleri arasında işbirliği ortamının rekabete galip geldiğini gözlemlediklerini belirtti.
Bakıri, on üçüncü hükümetin dış politikasının çok taraflılığa vurgu yaptığını, bunun da İran'ın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne katılmasıyla başladığını ve BRICS üyeliğinin de on üçüncü hükümetin ve Cumhurbaşkanının dış politika zekasının bir sonucu olduğunu belirtti. Şanghay İşbirliği Örgütü’nün en büyük güvenlik ve siyasi mekanizma olduğunu, BRICS grubunun ise tek taraflılık çerçevesi dışında en büyük ticaret mekanizması olduğunu ve bugün İran’ın diğer BRICS üyeleriyle birlikte stratejik karar alma ortağı haline geldiğini vurguladı.