İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, apartheid rejiminin kuruluşunun ve Siyonist işgalinin yıldönümü olan Nekbe Günü münasebetiyle bir açıklama yayınladı.
Bakanlık tarafından yayınlanan açıklamada "14 Mayıs 1948, Filistin'in işgalinin Nekbe döneminin başlangıcıdır ve mazlum halkların haklarının, özellikle de kendi kaderini tayin hakkının açıkça ihlal edilmesidir ki 76 yıldır vahim sonuçları bölgeyi ve İslam alemini sarmış, İslam dünyasının vücudunda derin ve acı bir yaraya dönüşmüştür. Nekbe Günü, İngiliz sömürgeciliğinin hain komplosu ile İslam dünyasının kalbinde apartheid rejiminin ve Siyonist işgalin kuruluşunun ve soykırım, katliam, yerinden etme, işgal ve kutsal topraklara saygısızlıkla dolu ve başta ABD'nin olduğu dünyadaki sömürgeci güçlerin yeşil ışık yaktığı doğrudan veya dolaylı desteği ile Filistin topraklarında kanlı bir başlangıcının yıldönümüdür." ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, dünyadaki resmi organize terörizmin açık simgesinin Siyonist rejim olduğu ifade edilerek "Uluslararası suçlarla ilgili kalın defterine her yeni utanç verici sayfa eklediğinde; Gazze Şeridi'ndeki Nasır ve Şifa hastanelerinde toplu mezarların bulunması, bu acımasız rejimin insanlığa karşı işlediği suçun korkunç bir resmini çiziyor. Savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere uluslararası suçların işlenmesi, Birleşmiş Milletlerin temel değerlerine ve tanınmış tüm uluslararası norm, ilke ve standartlara aykırı kabul edilmekte ve hiç şüphesiz bunların faillerinin cezai sorumluluklarının nedenleri ortaya konmuş olup, Siyonist suçluların cezasız kalmasının devam etmesi uluslararası hukuk hükümlerine aykırı olarak değerlendirilmektedir." denildi.
Açıklamamın bir diğer kısmında" İran İslam Cumhuriyeti, Siyonist rejimin topyekun siyasi ve askeri desteğiyle, aralarında kadın, çocuk ve savunmasız erkeklerin de bulunduğu 35.000'den fazla masum insanı öldürdü, 75.000 kişiyi yaraladı ve yüzbinlerce çaresiz insanı yerinden etti. Amerika'nın istihbaratı ve ekonomisi son yedi ayı şiddetle kınıyor ve ABD'nin Gazze'ye yönelik savaşı ve cinayetleri durdurma sürecini ve son dönemde Filistin devletinin Birleşmiş Milletler'de tanınmasına yönelik muhalefetini sekteye uğratması ve sekteye uğratması kabul edilemez, sorumsuzdur ve uluslararası toplumun talebine aykırıdır. Artık İsrail'in apartheid rejiminin gerçek imajı, anti-Semitizm imajının arkasında yıllarca süren ikiyüzlü baskının ardından ortaya çıkmış ve dünyanın uyanan düşünce ve vicdanları, yıllar süren medya propagandası sonrasında bu şeytani varlığın gerçek mahiyetini öğrenmiş, diğer taraftan bu sahte varlığın unsurları arasındaki iç ayrılık ve ayrılıklar her zamankinden daha fazla belirgin hale gelmiştir. Ezilen, direnen, özgür ve cesur Filistin milletine yönelik bu Nekbe ve gerçek soykırımın, bu tarihi toprakların Bağımsızlık Günü'nün kutlanmasıyla sona ermesi umulmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Dışişleri Bakanlığı, İran İslam Cumhuriyeti'nin Filistin meselesi ve sahte ve gayri meşru Siyonist rejim konusundaki kararlı tavrını vurgularken , Filistin halkının kurtuluş mücadelesine destek verdiğini belirterek" Filistin milletinin davasıyla dayanışma içinde olduğunu bir kez daha beyan ediyor ve Filistin meselesinin İslam dünyasının sorunlarının başında geldiğini vurguluyor. Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti, Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üyeliğine desteğini beyan ediyor ve Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üye olarak kabul edilmesini de, Filistin halkının sabırla ve güvenle katlandığı tarihsel adaletsizliklerin giderilmesinde ilk adım ve dönüm noktası olarak görüyor." diye ekledi.
Açıklamanın son kısmında Aksa Tufanı ve Gerçek Vaat operasyonlarına da dikkat çekilirken, doğudan batıya, kuzeyden güneye Siyonist rejim suçlarına karşı ayağa kalkmış üniversitelerin, akademisyenlerin ve vicdani hür halkların eylemlerinin neticesinde başkenti Kudüs olan bir Filistin devleti kurulmasının uzak olmadığı ifade edildi.