Thierry Breton, Pazartesi günü Franceinfo radyosuna verdiği röportajda, sosyal ağların eylemsizliği dediği şeyi eleştirdi ve Nail'in öldürülmesi sırasında sosyal ağların daha fazlasını yapması gerektiğini ekledi.
Avrupa yasalarının 25 Ağustos'tan itibaren bu platformlara uygulanacağını belirterek, bu yaklaşımda isyan çağrısı yapmak, araba yakmak gibi nefret içerikli konular yayınlandığında bu platformların bunları derhal silmekle yükümlü olacağını söyledi.
Bu Fransız politikacı uyardı: sosyal ağlar bunu yapmazsa derhal cezalandırılacak. Sadece para cezası vermekle kalmayıp, Avrupa'da her bölgede kullanımını yasaklayabiliriz. Şöyle devam etti: Yani hukuka uymayan sosyal ağları kapatacağız. Bu hareketi savunurken, "bunu yapanın bir kişi, bir hükümet veya bir yönetim kurulu değil, yasa olduğunu" iddia etti.
Breton'un sözleri bazı politikacılar tarafından sert bir şekilde eleştirildi, aralarında "Yenilmez Fransa" partisinin başkanı "Demokratların Avrupa'nın bu sansür aracı hakkında endişelenmek için pek çok nedeni var" tweeti attı.
Bir yandan bazı sosyal medya aktivistleri medya ve internete getirilen kısıtlamaları duyurdular, diğer yandan Fransa İçişleri Bakanlığı polisin bu kısıtlamayı getirmesiyle ilgili açıklamayı sahte bir mesele olarak nitelendirdi.
Öte yandan, emeklilik yaşını 62'den 64'e çıkaran yeni yasaya karşı bu ülke vatandaşlarının yaptığı bir çok gösteri ve grevlerden bıkmış ve yeni bir kriz beklemeyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, krizi gündeme getirdi. Dün Fransa Başbakanı Elizabeth Bourne, yaklaşan kargaşada Macron hükümetinin sosyal ağları ve interneti nasıl yöneteceğine ilişkin görüşünü farklı bir şekilde ortaya koymuş ve Fransızların internetinin kesilmeyeceğine dair güvence vermesine rağmen, şunları dile getirmişti: Hükümetin bu alanda bazı coğrafi kısıtlamaları uygulama niyeti konuşuldu.