Rusya Federasyonu Tahran Büyükelçisi Aleksey Dedov, İRNA’ya verdiği röportajında, dünyada dolarizasyon sürecinin arttığına ve yaygınlaştığına vurgu yaparak “İki ülke dışişleri bakanları arasında güzel bir görüş alışverişi oldu. Ekonomi alanında çok iyi rakamlar var, Örneğin iki yıl önce yüzde 40 oranında büyüme gerçekleşti ki ondan önceki sene bu rakam yüzde 20 idi. Kültür ve eğitim alanında Fecr Festivali’nin film ve müzik dalında Rus sanatçıların katıldığını söylemek gerek. Spor alanında ise Sepahan İsfahan ile Rus Zenit arasındaki futbol karşılaşmasının yanı sıra diğer karışık maçlar da oynandı, dolayısıyla ilişkilerimiz çok boyutlu” dedi.
Dedov Tahran ile Moskova arasındaki uzun vadeli anlaşmaya da değinerek, bu anlaşmanın çok yönlü bir özelliğe sahip ve bu ilişkinin uzun vadeli beklentileri için çok büyük, iyi ve sağlam bir anlaşma olduğunu belirterek, çok taraflı ekonomik anlaşmalar yapılması ve bölgedeki diğer ülkelerin karlı ekonomik projelere katılımı sağlama konusunda “Bildiğiniz üzere Kuzey-Güney Uluslararası Transit Koridoru Rusya üzerinden Baltık Denizi bölgesinden, Leningrad’dan İran toprakları üzerinden Hindistan’a geçiyor. Kuzey- Güney Koridoru, Hazar Denizi’nin batı kıyısını geçen ve ardından doğrudan Hazar Denizi’nden ve doğu rotasından geçen üç rotaya sahip. Elbette ki her biri İran üzerinden Bender Abbas’a oradan da deniz yoluyla Hindistan’a gidiyor. Kazvin’den Raşt’e giden demiryolu birkaç yıl önce inşa edilmişti dolayısıyla bu Leningrad’dan Bender Abbas’a tamamen demiryolu taşımacılığı ile geçiş yapılmasını mümkün kılmakta ve çok zaman kazandırmakta” dedi.
İran ile Suudi Arabistan arasında yeniden ilişkilerin başlamasına ve Suriye meselesine de değinen Dedov “İran ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Çin’in bu iki büyük ülke arasındaki ilişkilerin sürdürülmesindeki önemli rolünü memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun Batı Asya ve ötesindeki tüm bölgesel durumu büyük ölçüde iyileştireceğine inanıyoruz ve bu süreci destekliyorduk. İranlı ve Suudili dostlarımızla temas halindeyiz ve onları pozisyonlarını birbirine yakınlaştırmaya teşvik ediyoruz. Suriye ile ilgili olarak, bu eğilimlerin bizce olumlu olduğunu söylemeliyim. Rusya bir bütün olarak Batı Asya’da istikrara büyük katkı sağlayacağından, Suriye’nin Arap ailesine geri dönmesinden her zaman yana olmuştur” ifadelerine yer verdi.
Dedov Güney Kaskasya’daki süreç ile ilgili olarak da “Güney Kafkasya’da normalleşme sürecine aktif olarak dahil olduğumuzu belirtmeliyim. Bir yanda üç ülke trokyası Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’ın yer aldığı 3+3 formatını kastediyorum. Diğer trokya ise Rusya, İran ve Türkiye’yi içeriyor. Elbette Ermenistan ve Azerbaycan arasında normalleşme sürecine de doğrudan müdahil oluyoruz” açıklamasında bulundu.
Muhabirin Ukrayna’daki savaşın geleceğini nasıl görüyorsunuz sorusuna cevaben “Washington liderliğindeki kolektif Batı’nın yıkıcı politikası değişmedi. Kiev’den Washington’dan Brüksel’den bu askeri harekatın hiçbir şekilde durdurulmaması ve ülkemizin müzakerelere girmemesi gerektiğini söylediklerini duyuyoruz. Biz müzakere teklifinde bulunduk ama Batı ve Ukrayna bizi dinlemek istemedi. Barış ile ilgili ilkelere gelince, şunu söylemeliyim ki öncelikle Ukrayna silahlı kuvvetlerinin düşmanlığı ve Batı’nın Ukrayna’ya silah sağlama eylemi durdurulmalı ve ardından uluslararası paralı askerler bu ülke topraklarını terk etmelidir” dedi.