İnterneti ülkede yasa dışı amaçlarla kullandığını belirtilen Nourah bint Saeed al-Qahtani adlı kadın İhtisas Ceza Mahkemesi (SCC) tarafından 45 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Uluslararası Af Örgütü, verilen karara tepki göstererek Suudi yetkililerin SCC'yi muhalif sesleri susturmak için bir araç olarak kullandığı uyarısında bulundu.
Haber, başka bir Suudi kadın olan ve Suudi Arabistan Şiilerinden Salma al-Shehab'ın 34 yıl hapis cezasına çarptırılmasından kısa bir süre sonra geldi. Leeds Üniversitesi doktora adayı ve iki çocuk annesi Shehab, Ocak 2021'de Suudi Arabistan tatili sırasında tutuklandı. Suudi Arabistan yönetimini eleştiren sosyal medya paylaşımları nedeniyle 6 yıl hapis cezası alan Shehab'a ardından SCC tarafından 34 yıl seyahat yasağı ve 34 yıl hapis cezası verildi.
Shehab davasındaki mahkeme belgeleri ise suçlamaları ayrıca ilginç kılıyor.
Mahkeme belgelerine göre Shehab'ın , "kamuoyunu huzursuz eden, sivil ve ulusal güvenliği bozan" kişilerin Twitter hesaplarını takip ettiği ve yurtdışında yaşayan Suudi Arabistan muhaliflerinin tweetlerini retweetlediği belirtildi. Filistin davasına destek veren sosyal medya paylaşımlarını beğenmesi ve yine Suudi Arabistan'da kadın hakları savunucularının paylaşımlarını retweetlemesi Shehab'a yönelik suçlamalar arasında yer alıyor.
Suudi Arabistan'ın doğusunda yer alan ve Şiilerin yoğunlukla yaşadığı yerde ikamet eden Shehab davası bugüne kadar Suudi kadınlara yönelik yapılan suçlama ve yargı sürecinin en ağır ve uzun olanı oldu.
Suudi Arabistan'da Veliaht Muhammed bin Selman'ın iş başına gelmesiyle ülkede aydın ve aktivistlere yönelik baskı ve suçlamalarda gözle görülür artış yaşandı. Yüzlere aktivist, din adamı, muhalif ve aydın Muhammed bin Selman döneminde ya hapse mahkum edildi ya da idam edildiler.
Uluslararası İnsan Hakları Örgütü Shehab'ın serbeste bırakılmasını istedi.
Suudi kadın Shehab'ın Riyad yönetimi tarafından serbest bırakılması için 30'dan fazla uluslararası insan hakları örgütü yasal girişimlerde bulundu.
Tüm bu çağrılara rağmen Suudi yetkililer konuya ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı ve SCC'nin verdiği ceza onaylandı.
Suudi Arabistan'da İhtisas Ceza Mahkemesinin "Kamu düzenini bozmak" ve "Ulusal çıkarlara tehdit" suçlamalarına ilişkin uygulamalar çok geniş bir tabanı etkisi altına alıyor. Suçlamalardaki hukuki tanımın belirsizliği ve yasal karşılığı binlerce kişinin ilginç suçlamalar ile tutuklanmasına neden oluyor. Yasal olarak net bir şekilde tanımlanmayan terör ile mücadele yetkisi SCC'ye ucu açık ve denetlenemeyen bir yargılama gücü veriyor.
Her yıl yüzlerde Suudi kadın aktivist farklı suçlamalar ile tutuklanıyor. 31 yaşındaki Suudi Hathloul ise Suudi Arabistan'da kadınların araba sürme hakkı elde etmesi için verdiği mücadelede altı yılı hapis cezası almıştı. Hathloul, Suudi Arabistan'a kadınların araba kullanmasına izin verilmesi ve kadınların seyahat etme veya yaşamlarında kendi kararlarını verme hakkını büyük ölçüde kısıtlayan vesayet yasalarına son verilmesi çağrısını yapan önemli bir isimdi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish