Blinken ülkesinin liderlerinin son 4 yılda tarihi, ahlakı ve hukuki büyük bir hata yaptıklarını biliyor ve buda üzülüyor fakat yinede borçlu gibi davranmaya devam etmektedir.
Blinken’e birkaç noktada ikazda bulunulmalı ve galiba bunlar sürekli de tekrarlanmalıdır, birincisi, bu kısa ve gizem dolu cümlelerin bir diplomat tarafından hem de temelini işbirliği ve diplomasi yönünde koyan bir hükümette görev alan bir diplomattan söylenmesi gariptir.
İkincisi, hem hukuk hem örf açısından milli ve uluslararası bir anlaşmaya geri dönmek için hele bu geri dönen taraf o anlaşmayı çiğneyen taraf olursa, geri dönmek isteyen tarafın şart koşma hakkı olmadığı gibi, bu taraf verdiği zarar ve ziyanı da telafi etmelidir.
İran, ABD İstihbarat raporları, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) raporları doğrultusunda ABD’nin KOEP’ten çıkışının birinci yılından itibaren taahhütlerini adım adım azaltmaya başlamıştır ve ABD müttefiki olan Siyonist rejim ve Arabistan’ın aksine nükleer faaliyetleri hala şeffaftır ve masayı deviren taraf ABD eski yönetimiydi.
Üçüncü konu ise, ABD Dışişleri Bakanının sözleri diplomasi değil, açık şekilde şantajdır.
Gerçek olansa Pompeo’nun diplomasiyi kapatması ve beklentinin de bunun Blinken tarafından canlanması yönündeydi fakat görünen o ki konular eskiden olduğu gibi devam edecektir.
ABD Dışişleri Bakanının bu tutumu da soru işaretleri içeriyor, Biden yönetimi Paris Anlaşmasına geri dönmek için şart mı belirledi? O anlaşma ile KOEP’in çiğnenmesi arasında bir fark var mıydı? Son soru ise, Paris Anlaşmasına ABD mi geri döndü, diğer ülkeler mi?
ABD Dışişleri Bakanının bu sözleri açıklanamaz, bunun iki açıklaması olabilir, ya seçim döneminde KOEP’e geri dönülmesi ile ilgili sahte propaganda yapılmıştır veya yeni ABD yönetimi KOEP düşmanları önünde diz çökmüştür.
Twitter'da Takip Ediniz. https://twitter.com/Irna_Turkish
2012