Haber Televizyon Kanalı'na katılan Garipabadi, bu konu hakkında daha fazla bilgi vererek, 'İran'ın gizli bilgilerinin korunması alanında UAEK'ye karşı protestoları ve yasal süreçleri yirmi yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. Bu sorunların kökenine değinmeden önce, çeşitli zamanlarda, ülkemizin taahhütlerine ve Yönetim Kurulu'na verdiği misyona dayanarak, ülkelerin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin doğrulanmasına yönelik raporlar hazırladığını belirtmeliyim. Yönetim Kurulu tarafından uzun süredir denetleme önlemleri raporları hazırlanıp üyeler arasında dağıtılırdı, ancak son beş yılda Nükleer Anlaşma bunların yerine geçti' diye konuştu.
Bu yönde iki sorun olduğunu kaydeden Garipabadi, 'Birincisi, denetleme önlemleri faaliyetlerinin ayrıntılarının ne kadarının bu raporlara yansıtılması gerektiği ve ikincisi, UAEK üyelerini bilgilendirme mekanizmasının tamamen kusurlu olmasıdır. Bu raporlar gizliliği kaldırılmadan medyaya sızdırılır ki biz de bunu ciddiye alıyoruz. UAEK'ye raporlarda yer alan küçük bilgilerin en aza indirilmesi ve gereksiz verilerin yansıtılmaması gerektiğini söyledik ve konuyu yeniden UAEK ile paylaştık' diye belirtti.
Tüm denetleme ve Nükleer Anlaşma raporları ile İran'ın bu teşkilatla yazışmalarının gizli olduğuna dikkati çeken Garipabadi, 'UAEK de raporlarını yalnızca üyelerinin erişebildiği dahili sitesine yerleştirir. 190'dan fazla ülkenin bu siteye erişimi var. UAEK, bu raporların kendileri aracılığıyla medyaya sızdırılmadığını ve aslında dolaylı olarak bir veya daha fazla ülkenin bunu yapabileceğini iddia ediyor. İran İslam Cumhuriyeti için, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu gizli bilgilerin korunmasında birincil sorumluluğa sahiptir; Çünkü Bu bilgi mekanizması kusurlu ise, temelden revize edilmesi gerekir' değerlendirmesinde bulundu.
Bu raporun Reuters tarafından yayınlanan yeni bir makale UAEK'nin aynı dahili sitesinde yayınlanan ve doğal olarak bazı ülkelerden aynı anda bazı medya kuruluşlarına gönderilebilen gizli raporuna dayandığını bildiren Garipabadi, 'Burada UAEK'nin doğrudan sorumluluğu vardır ve bu gizli bilgilere erişimi olan ülkeler sorumluluktan kaçınamaz' ifadesini kullandı.
Geçmişte, UAEK raporlarının, Yönetim Kurulu'nun kararının ardından UAEK ve ülkelerin bunları daha önce yayınlamaları için geçerli bir neden olarak kamuoyuna açıklayamayacağını dile getiren Garipabadi, 'Hukuki prosedürün ilerlemesinden önce gizli bilgilerin herhangi bir şekilde yayınlanması, yalnızca bu bilgilerin sahibi olarak İran İslam Cumhuriyeti'nin yetkisindedir. Garipabadi, 'İran'ın bu alandaki hukuki takipleri yakında ciddi bir şekilde devam edecek' diye ekledi.
UAEK Cuma günü, İran'ın Netenz'a üç yeni santrifüj kaskad kurmayı planladığını açıklayan gizli bir rapor yayınladı. Bu raporun yayınlanması, Batı medyasında yaptırımların kaldırılmasına yönelik İslami Şura Meclisi Stratejik Eylem Planı2nın onaylanmasından kısa bir süre sonra manşetlere taşınması tartışma yarattı.
Garipabadi daha önce de twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bu gelişmeye tepki göstermiş ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun ülkelerin gizli denetleme önlemleri bilgilerini korumaktan sorumlu olduğunu belirtmişti.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish