Tahran, İRNA- İnsan Hakları Kurulu, uluslararası insan hakları kuruluşlarını Şehit Fahrizade suikastını kınamaya ve bu suçun faillerini tespit etmek, kovuşturmak ve cezalandırmak için İran yargısı ile işbirliği yapmaya çağırdı.

İnsan Hakları Kurulu'nun açıklamasında, 'Obama'nın felç edici baskısının güncellenmiş bir versiyonu olan Trump'ın azami baskı politikası, İran halkının ilerlemesini yaptırım ve terör aracılığıyla sekteye uğratmaya çalışıyor. Sakat bırakan veya maksimum baskı uygulayan yaptırımları Beyaz Saray ve ABD Kongresinin kararlarının ürünü olmasına rağmen, yaptırımları uygulayarak İran ulusunun kendine güveninin maliyetini artırmaya çalışan Batı ülkeleri ve özellikle Avrupalılar, ambargoları tıbbi ekipman alanına da dahil ederek,  İran halkını bağımsızlık yolunu takip etmekten caydırmak istiyorlar' ifadesi kullanıldı.

İnsan Hakları Kurulu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

'Bu Amerikan-Avrupa düşmanlığına paralel olarak, kara bir suç ve cinayet siciline sahip olan terörist Siyonistler, infazcı rolünü oynayarak, ulusal elitlerimizi fiziksel olarak yok etmekle İran halkını ilerlemenin karmaşık yolunda bilim hazinesinden yoksun ırakmaya çalışıyorlar.

"Ülkenin önde gelen nükleer ve savunma bilimcisi Şehit Muhsin Fahrizade'nin kasıtlı ve korkakça öldürülmesi, halkların uluslararası belgelere ve anlaşmalara göre bilim ve teknolojiye erişim hakkının doğasında var olan ve vazgeçilemez bir hak olduğu bir zamanda gerçekleşti. İranlı bilim adamlarının son yıllarda sistematik olarak öldürülmesi, bir yandan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi 6. Maddesinde yer alan yaşam hakkının ihlali de dahil olmak üzere uluslararası insan haklarının değişmez ve dokunulamaz kurallarının açık bir ihlalidir ve bu suçların failleri ve suç ortaklarına bireysel cezaların verilmesini gerektiriyor. Öte yandan Batı ülkeleri de dahil olmak üzere diğer ülkelerin suskunluğundan doğan uluslararası sorumluluk, bu tür açık kural ihlallerine yol açacaktır.

Son 40 yıllık deneyim, "saf kanın" her zaman münafıkların ikiyüzlülüğünü ortaya çıkardığını, ulusal özgüvenleri artırdığını ve devrim süreçlerini daha verimli hale getirdiğini kanıtladı. Saf kan, acı çekmeyen zenginlerin rahatlığını kaçırır ve aktif direnişin sonuç vermesinden şüphe duyanların niteliğini ortaya çıkarır ve yine İslam Devrimi'nin ana sahipleri olan halkı Devrim sahasına getirir.

Devrimci sorumluluk ve uyanıklık, bireylerin, özellikle de toplumun seçkinlerinin, her zaman hoşgörü ve duyarlılığının farkında olmasını gerektirir. Gizemli akım, pratik olarak saf kanın sonucu olan ulusal özgüven ve kendine güveni hedef alır ve düşmanın komplolarını ulusal gücün cephaneliğinden ilerletmenin bedelini öder.

İran'ın nükleer ve savunma bilim ve teknolojisinin küresel konumuna önemli katkılarda bulunan şehit bilim adamı Muhsin Fahrizade'nin üstün konumunu onurlandırmakla birlikte, onun şehit düşmesi ile ilgili terörle mücadeleden dem vuran uluslararası yetkililerin ve Batılı hükümetlerin sessizliğini koruyarak ve karaktersiz ve çok yönlü pozisyonlar alması, pratikte terörizmi meşrulaştırdıkları anlamına gelir.

Bu nedenle, BM Genel Sekreteri, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve İnsan Hakları Konseyi Başkanı ile Batı hükümetlerini terörizmi meşrulaştırma ve açıkça suç işleme suçlamalarından kurtulmaları için bu cinayeti hızla kınamaya ve faillerini tespit etmek, kovuşturmak ve cezalandırmaya çağırıyor.'

İran Savunma Bakanlığı'na Bağlı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanı Muhsin Fahrizade'nin dün aracına yapılan terör saldırısında korumaları ile teröristler arasında çıkan çatışmada kendisinin yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı, ancak yapılan tüm çabalara rağmen kurtarılamadığı ve hastanede şehit düştüğü açıklandı.

Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish