Tahran, İRNA- Ömer Hayyam 18 Mayıs 1048'de İran'ın Horasan ilinin o dönem merkezi sayılan Nişabur'da dünyaya geldi. Asıl ismi Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el-Hayyam'dır.

Gıyaseddin “İnancın omzu”, Eb’ul “Baba”, Feth “Fetheden”, Ömer ise “Hayat” anlamını taşıyordu. İbni de, kimin oğlu olduğunu bildiriyordu; yani İbrahim’in oğluydu.

Hayyam ise takma adıydı ve “Çadırcı” anlamına geliyordu. Babası İbrahim Khayyam Nayshapuri çadırcılık yaptığı için bu adı da vermişlerdi.

Yüzyıllar öncesinden bugüne kadar gelen birçok ismin doğum tarihinin net bilinmemesine rağmen, Hayyam’ın doğum günü biliniyordu. Çünkü kendisi birçok konuda olduğu gibi takvim konusunda da uzmanlaşacak ve kendi doğum tarihini araştıracak ve net bir tarih bulacaktı.

Hayyam’ın eğitim hayatı - çocukluğunun bir bölümünde - Belh’te ünlü bir araştırmacı olan "Şeyh Muhammed Mansuri"nin yanında başladı. Ardından Nisabur bölgesinin en ulu hocalarından "İmam Nisaburlu Mowaffag"ın yanına geçti.

Daha sonra medresede dönemin ünlü alimi "Muvafakeddin Abdüllatif ibn el Lübad"dan eğitim aldı. Bazı kaynaklara göre medresedeki arkadaşları yaşadığı zamanların ünlü veziri "Nizamül-Mülk ve Hasan Sabbah" idi. Hayatı boyunca da bu iki isimle ilişkisini kesmemişti.

Rubaileriyle ünlü olan Hayyam, aynı zamanda iyi bir matematikçidir. Üçüncü dereceden bilinmeyen denklemlerle ilgili yazdığı bir eserinde bilinmeyen rakamın yerine Arapça'da "şey" anlamına gelen kelimeyi kullanmıştır. Daha sonra bu kelime ilk harfine indirgenerek bilinmeyen rakamın simgesi "x" olarak kullanılmaya başlamıştır. Ayrıca Binom Açılımı'nı ilk kullanan bilim insanıdır.

"Horasan'ın yıldızı; İran'ın ve dahisi, feylesofların prensi Ömer" şeklinde anıldı.

Rubaîlerini oluştururken içinde yaşadığı toplumla yetinmemiş; daha öncesinde yaşamış toplumları ve belki yaşayacakları da hesaba katmıştı. İnsan aklının düşünürken ona konan sınırlardan hoşnut olamazdı. Bu yüzden insanı ve var oluşunu kendi aklından ve belki de kalbinden geçenlerle yeniden tanımlamıştı.

İşte bu yüzden Hayyam, çağının çok ötesinde “evrenselliğe” ulaşmış bir adamdı. Elbette Felsefenin o dönemdeki değerinin de buna katkısının olduğu su götürmez bir gerçekti.

Hâliyle bu durum Hayyam’ı rubaî konusunda ünlendirmişti. Bu sebepten pek çok rubaî, günümüze gelene kadar onunkilere karışıp gidecekti. Bilinene göre Hayyam’ın 158 rubaîsi vardı; ancak altına onun adının yazıldığı rubaî sayısı binin üzerinde olacaktı.

Hayyam’ın rubaîleri Türkçeye pek çok çevirmen tarafından kaydedilse de; onu asıl sevdiren isim de Sabahattin Eyüboğlu idi.

Kendi tarihinin belki de en aydınlık dönemlerini yaşayan İslam dünyasında felsefenin hak ettiği ilgiyi gördüğü, Selçuklu saraylarında ise sentez bir Ortadoğu kültürü (Fars, Türk-Hint-Arap-Çin-Bizans) oluşmaya başladığı bir dönemde yaşayan düşünür, böylece nispeten yansız ve bilimsel bir öğrenim görmüş, Müslüman fakat felsefeyi günah saymayan bir toplum içinde özgürce felsefe ile ilgilenebilmiştir.

Hayyam, aynı zamanda dünya bilim tarihi için de önemli bir yerdedir. Dünyanın ilk rasathanesini kurmuştur. Günümüzde kullanılan Miladi ve Hicri Takvimlerden çok daha hassas olan Celali Takvimi'ni hazırlamıştır. Okullarda Pascal Üçgeni olarak öğretilen matematik kavramı aslında Ömer Hayyam tarafından oluşturulmuştur. Matematik, astroloji konularında dünyanın önde gelen en büyük bilim adamlarındandır. Birçok bilimsel çalışması olduğu bilinmektedir.

Hayyam, yaptığı çalışmaların çoğunu kaleme almamıştır, ancak kendisi birçok teori ve icadın isimsiz kahramanıdır. 21 Mart 1079 yılında tamamladığı, "Celali Takvimi" olarak bilinen takvim için büyük çaba sarf etmiştir. Güneş yılına göre düzenlenen bu takvim 5000 yılda bir gün hata verirken, bugün kullandığımız "Gregoryen Takvimi" 3330 yılda bir gün hata vermektedir.

Çeşitli bilim dallarında birçok eser yazan Ömer Hayyam'ın eserlerinden 18 tanesinin adı bilinmektedir.

4 Aralık 1131'de doğduğu yer olan Nişabur'da hayatı 83 yaşında sona erdi.

Eserleri

1.Ziyc-i Melikşahi. (Astronomi ve takvime dair, Melikşah'a ithaf edilmiştir)

2.Kitabün fi'l Burhan ül Sıhhat-ı Turuk ül Hind. (Geometriye dair)

3.Risaletün fi Berahin İl Cebr ve Mukabele. (Cebir ve denklemlere dair)

4.Müşkilat'ül Hisab. (Aritmetiğe dair)

5.İlm-i Külliyat (Genel prensiplere dair)

6.Nevruzname (Takvim ve yılbaşı tespitine dair)

7.Risaletün fil İhtiyal li Marifet. (Altın ve gümüşten yapılmış bir cisimde altın ve gümüş miktarının bilinmesine dair. Almanya Gotha kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)

8.Risaletün fi Şerhi ma Eşkele min Musaderat(Öklid'in bir probleminin çözülmesi metoduna dair, Hollanda Leiden kütüphanesinde bir nüshası vardır. F. Woepcke fransızcaya çevirmiştir.)

9.Risaletün fi Vücud (Felsefede ontoloji bahsine dair. Britanya kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)

10.Muhtasarun fi't Tabiiyat (Fizik İlmine dair)

11.Risaletün fi'l Kevn vet Teklif (Felsefeye dair)

12.Levazim'ül Emkine (Meskûn yerlerin iklimi ve hava değişikliklerine dair)

13.Fil Cevab Selaseti Mesâil ve fi Keşfil Hicab (Üç meseleye cevap ve alemde zıtlığın zorunlu olduğuna dair)

14.Mizan'ül Hikem (Pırlantalı eşyaların taşlarını çıkarmadan kıymetini bulmanın yöntemine dair)

15.Abdurrahman'el Neseviye Cevab (Hak Teâlâ'nın alemleri yaratmasının ve insanları ibadetle yükümlü kılmasının hikmetine dair)

16.Nizamülmülk (Arkadaşı olan vezirin biyografisi)

17.Eş'arı bil Arabiyye (Arabça rûbaileri)

18.Fil Mutayat (İlim prensipleri)