Dün gece gerçekleşen oylamada 120 ülke İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap birliği tarafından verilen ve Siyonist rejimin işgal ve yasa dışı uygulamalarını mahkum eden tasarıya kabul oyu verirken sadece 8 ülke tasarıya karşı çıktı. Oylamada 45 ülke çekimser oy kullandı.
Kararda, "BM Genel Sekreterinden, mevcut durumu inceleyip en kısa zamanda, söz konusu tasarının kabul edilmesinin ardından 60 gün içinde İsrail işgali altındaki Filistin'de sivillerin korunması, güvenliği ve refahı için yapılması gerekenlerin yanı sıra uluslararası koruma mekanizmalarıyla ilgili önerilerinin de bulunduğu yazılı rapor sunması" talep ediliyor.
Kararda ayrıca silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasına yönelik ilgili BM kararlarına atıfta bulunularak, işgal altındaki Filistin'de 30 Mart'tan bu yana yaşanan şiddet olaylarında İsrail güçleri tarafından orantısız güç kullanılarak, özellikle Gazze'de aralarında çocukların, sağlık çalışanlarının ve gazetecilerin de bulunduğu sivillerin öldürülmesiyle ilgili duyulan endişe ifade edildi.
BMGK'nin ve BM üyesi ülkelerin sivillerin korunmasına yönelik atılacak adımlarda daha etkin olması gerektiğinin dile getirildiği kararda, İsrail-Filistin çatışmasının yalnızca uluslararası hukuk ve ilgili BM kararları çerçevesinde güvenilir ve direkt müzakereler gibi barışçıl yollarla çözüme kavuşturulabileceği vurgulandı.
Kararda, "BM Genel Sekreteri ile BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü'nün mevcut durumun şiddetini azaltmak ve Filistinlilere Yardım İçin İrtibat Komitesinin projeleri dahil, altyapı, insani ve ekonomik ihtiyaçların ele alınması konusunda ilgili ortaklarla iş birliği içinde gösterecekleri çabaların takdirle karşılanması" gerektiği belirtildi.
Filistin kararında, 1967'de başlayan İsrail işgalini sonlandırmak ve taraflar arasındaki tüm tartışmalı konulara nihai hallerini verebilmek, güvenilir müzakerelerin başlatılması için gerekli tüm şartların sağlanması, BM kararları kapsamında ve Madrid kararlarıyla uyumlu, güvenilir ve belirgin sınırlara sahip, barış içinde yaşayan demokratik iki ayrı devlet için yeni ve acil çaba gösterilmesi çağrısında bulunuldu.
Her iki tarafta da sivillerin zarar görmesine ilişkin tüm faaliyetlerin esefle karşılandığı kararda acil, sürdürülebilir ve tam anlamıyla uygulanabilir ateşkes çağrısı yapıldı.
Kararda ayrıca, sivillere yönelik şiddet ve terör olaylarının yanı sıra provokasyon, kışkırtma ve tahribat faaliyetlerinin her türlüsü kınandı.
Barışçıl protesto hakkı, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne vurgu yapılan kararda, Filistin'de yaşanan olaylara ilişkin uluslararası standartlarla uyumlu, bağımsız bir soruşturmanın önemine işaret edildi.
Gazze'deki insani krizin ciddi boyutlara ulaştığı ve soruna uluslararası hukuk çerçevesinde sürdürülebilir bir çözüm sağlanması gerekliliğinin altı çizilen kararda, işgalci güç İsrail'e savaş zamanında sivillerin korunmasına ilişkin 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesi'ndeki hukuki görev ve sorumlulukları hatırlatıldı.
Kararda, tüm tarafların bölgede istikrarın sağlanması ve sahadaki olumsuzlukların tersine döndürülmesi için gerekli çabalarda bulunmaları ve sükuneti sağlamaları gerektiği belirtildi.
Gazze dahil işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinli sivil halkın güvenliği ve korunmasının garanti altına alınması için tüm tedbirlerin gündeme getirilmesi gerektiği ifade edilen kararda, İsrail'in, Gazze şeridinden giriş çıkışlar ve bölgeye yapılan insani yardımların transferine yönelik engelleme ve kısıtlama faaliyetlerine acil son vermesi çağrısında bulunuldu.
Söz konusu kararda, insani yardım ve sağlık çalışanlarının sivil halka erişiminin kolaylaştırılması ve sağlık çalışanlarına yönelik tüm şiddet ile tehdit uygulamalarının sona erdirilmesi için tüm tarafların iş birliği içinde olması istendi.
Kararda, BM Yakındoğu'daki Filistinli Mülteciler için Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) hayati bir role sahip olduğuna işaret edilerek, UNRWA'ya Gazze'deki Filistinli sivillere acil ve engelsiz insani yardımlarda bulunulması için desteğin artırılması çağrısı yapıldı.
Filistin'deki farklı siyasi taraflar arasında uzlaşmanın sağlanması için atılacak adımların teşvik edildiği kararda, Gazze ve Batı Şeria'nın meşru Filistin hükümeti altında birleşmesi ve bu yönetimin etkin biçimde çalışmasının tesisi için somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
2012
Yayınlama Tarihi: 14 Haziran 2018 - 11:38
BM Genel Kurulu, Amerika’nın çabasına rağmen Siyonist rejimin Filistinliler aleyhindeki cinayetlerini mahkum etti.