Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, özel bir haber programında yaptığı açıklamada, nükleer anlaşmanın (KOEP) artık işlevsel olmadığını ancak bunun anlaşmanın tamamen sona erdiği anlamına gelmediğini belirtti. Arakçi, anlaşmanın hâlâ tamamen ortadan kalkmadığını ve yeniden canlandırılmasının mümkün olduğunu, fakat bu gerçekleşse bile artık eskisi gibi İran’a fayda sağlamayacağını söyledi ve "İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer programı şu anda öyle bir noktada ki, JCPOA’daki duruma geri dönüş fiilen mümkün değil. Biz anlaşmada öngörülenden çok daha ileri bir seviyedeyiz. Hatta nükleer programımız, JCPOA müzakereleri öncesine göre bile çok daha gelişmiş durumda." ifadelerini kullandı.
Irakçi, İran’ın nükleer haklarından geri adım atmayacağını ve zenginleştirme de dâhil olmak üzere nükleer programın devam edeceğini söyledi. Bununla birlikte, güven artırıcı ve şeffaflığı sağlayıcı önlemler almaya ve daha geniş çaplı denetimleri kabul etmeye hazır olduklarını belirtti. Zira programlarının barışçıl doğasından tamamen emin olduklarını dile getirdi.
"ABD tarafı, kendi açıklamalarında da belirttikleri gibi, İran'da uranyum zenginleştirilmesine karşı ve bu faaliyetin tamamen durdurulması gerektiğine inanıyor. Eğer böyle bir hedef güderlerse, kesinlikle bir anlaşmaya varılamaz." diyen Bakan "İran halkının barışçıl nükleer enerji kullanma hakkı ellerinden alınmak istenirse, bir anlaşmadan söz edilemez. Ancak eğer ABD Başkanı’nın defalarca dile getirdiği gibi, hedef İran’ın nükleer silah yapmayacağına emin olmaksa, bu hedef tamamen ulaşılabilir; çünkü biz zaten nükleer silah peşinde değiliz.
Biz süs amaçlı (dekoratif) bir zenginleştirme istemiyoruz; hedefimiz sanayi düzeyinde bir zenginleştirmedir. Bunun için yerli teknoloji geliştirdik, gerekli ekipman ve altyapıyı sağladık ve bunu gerçek bir sanayi olarak uygulamak istiyoruz." açıklamasında bulundu.
Bakan ayrıca, İran’ın süs amaçlı (dekoratif) bir zenginleştirme istemediğini, hedeflerinin sanayi düzeyinde uranyum zenginleştirme olduğunu açıkladı ve bunun için yerli teknoloji geliştirildiğini, gerekli altyapının oluşturulduğunu ve bunun bir sanayi olarak gerçekleşmesini hedeflediklerini söyledi.
Bakan "Amerikalılar her zaman aşırı talepleriyle tanınır. Şimdiye kadar bu taleplere karşı direndik ve bundan sonra da direneceğiz." derken
Bunu açık ve net şekilde söylüyorum: Eğer amacımız nükleer silah yapmak olsaydı, şimdiye kadar yapardık; çünkü bu kapasiteye sahibiz. Ancak böyle bir irademiz yok. Bu iradeye sahip değiliz, çünkü Yüce Lider’in fetvasıyla nükleer silahlar haram ilan edilmiştir. Daha da önemlisi, güvenlik ve nükleer strateji doktrinimizde bu tür silahların hiçbir yeri yoktur." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Irakçi, zaman zaman gündeme gelen İran’daki uranyum zenginleştirme tesislerinin kaldırılması önerisinin temelsiz olduğunu ve bu tür taleplerin tamamen imkânsız olduğunu vurgularken, İran’ın nükleer tesislerinin birkaç ithal cihazla kurulmadığını, bu teknolojinin tamamen yerli bir kazanım olduğunu ve İranlı bilim insanları tarafından geliştirildiğini belirtti. Nükleer teknolojinin, tıpkı otomotiv sektörü gibi büyük bir sanayi olduğunu, yüzlerce fabrika ve binlerce uzmandan oluştuğunu söyledi.
Irakçi son olarak "Biz ABD ile Siyonist rejimi birbirinden ayrı görmüyoruz; onların danışma hâlinde olduklarını biliyoruz. Bugün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü’ne bir mektup yazdım. Bu mektupta İran İslam Cumhuriyeti’nin kendini savunacağını ve hızlı ve kesin bir yanıt vermeye hazır olduğunu vurguladım. Ayrıca bu tehditler devam ederse, nükleer tesislerimizi ve maddelerimizi korumak için özel tedbirler almak zorunda kalacağımızı belirttim. “Özel tedbirler” ile ne demek istediğimizi anlaması gerekenler bunu çok iyi anlayacaktır. Ayrıca Siyonist rejim, ABD’nin doğrudan katılımı olmadan İran’a karşı bir eylemde bulunsa bile, ABD’yi bu eylemde ortak sayacağımızı açıkça belirttim; ABD güçleri bu eyleme katılsa da katılmasa da. Biz Siyonist rejimin bağımsız şekilde ve ABD ile koordinasyon olmadan maceraya atılmasını asla kabul etmeyiz." ifadelerini kullandı.
yorumunuz