Ayetullah Hamaney, iki gün önce Ulusal Yardımsever Şehitler Kongresi Hazırlık Komitesi üyeleriyle yaptığı görüşmede, yardım görevlilerini insanlık ve insanseverliğin sembolü olarak tanımladı ve İran halkının fedakârlık ve insanseverlik ruhunun kültürel çalışmalar yoluyla devam ettirilmesinin önemine değindi.
Ayetullah Hamaney, bu ruha zıt olanın, Gazze’deki siyonist rejimin cinayetleri ve Batı’nın bu cinayetlere verdiği destek olduğunu söyledi ve “Bu vahşilik ve batıl cephe karşısında direnmek herkesin görevidir” dedi.
İslam İnkılabı Lideri, sanayi, siyaset, inşaat, edebiyat ve sanat gibi çeşitli alanlara hevesli ve yaratıcı gençlerin katılımının ülkenin mevcut ilerlemelerini sağladığını belirterek, “Bu azimli gençlerle ülkede yapılamayacak hiçbir iş yoktur” dedi.
Kutsal savunma döneminde yardım görevlilerinin mermi yağmuru altında yalnızca başkalarını kurtarmayı düşündüğünü, hatta yaralı düşman esirlerine bile yardım ettiklerini söyledi ve bu ruhun, insanlıktan uzak yabancı dünyayla tamamen zıt olduğunu ifade etti.
İslam İnkılabı Lideri, cephe hatlarına yakın sahra hastanelerinde doktor ve hemşirelerin fedakârane faaliyetlerinin yalnızca sanat diliyle anlatılabileceğini de vurguladı.
Ayetullah Hamaney, İran halkının büyük başarılarının dünyaya yeterince tanıtılmamasını eleştirerek “Bazı tarihi olmayan ülkeler bile sahte kahramanlarını büyük reklamlarla tanıtırken, biz gerçek kahramanlarımızı tanıtmalı ve bunu toplumsal kültüre dönüştürmeliyiz” dedi.
Ayetullah Hamaney, yardımseverlik ve fedakârlık ruhunun zıttını, Siyonist suçluların ambulanslara saldırması, hastaneleri bombalaması ve savunmasız hasta ve çocukları katletmesi olarak tanımladı ve “Bugün dünya, bu insan suretindeki hayvanların elindedir ve İran İslam Cumhuriyeti, onların bu vahşetine karşı direnmeyi kendine görev bilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Ayetullah Hamaney, sivillere karşı işlenen suçlara karşı çıkmanın herkesin görevi olduğunu vurgulayarak “İşte bu sorumluluk duygusu, halkın içinde umut ışığını canlı tutar ve Batı gibi düşmanları da bizi hedef almaya sevk eder. Biz onların vahşetine itiraz etmesek, bizimle düşmanlık da etmezlerdi” dedi.
Son olarak, Batılı zorbalara karşı İran’ın asıl sorununun, onların batıl medeniyet anlayışını reddetmesi olduğunu belirtti ve “Batıl mahkûmdur; yıkılacak ve yok olacaktır. Ama bunun için harekete geçmeli, direnilmeli ve edilgenlikten, kaçmaktan, batılı övmekten kaçınılmalıdır. Bunlar onun ilerlemesine neden olur” ifadelerini kullandı.
yorumunuz