Mikhail Ulyanov, Cumartesi günü IRNA muhabirine yaptığı açıklamada “ABD'nin İran’a karşı güç kullanma tehdidinde bulunmasına kesinlikle karşıyız. Hele ki İran’ın nükleer tesislerine yönelik askeri saldırı tehdidi kabul edilemez. Bu tür politikaları kınıyoruz. Rusya her zaman, İran’ın nükleer programıyla ilgili meselelerin tek çözüm yolunun diplomasi olduğuna inanmıştır.” ifadelerini kullandı.
Washington’un politikalarındaki çelişkilere dikkat çeken Ulyanov
“Şu anda bir paradoksla karşı karşıyayız. Nükleer Anlaşma (KOEP), 2015’ten 2018’e kadar düzgün şekilde uygulanmış çok taraflı bir anlaşmaydı ve amacı, İran’ın nükleer programıyla ilgili tüm sorunları siyasi ve diplomatik yollarla çözmekti. Ancak 2018 yılında, Donald Trump başkanlığının ilk döneminde bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi ve İran’a karşı sözde ‘maksimum baskı’ politikası uygulamaya kondu.” dedi.
Viyana’daki üst düzey Rus diplomat ayrıca “Yedi yıl sonra açıkça görüyoruz ki bu politika tamamen başarısız olmuştur. ABD, ilan ettiği hiçbir hedefe ulaşamamış, aksine ters etki yaratmıştır. İran nükleer kapasitesini daha da geliştirmiş ve bu durum Batılı ülkelerde kaygı yaratmıştır. Oysa KOEP’in temel hedefi, bu kaygıları tamamen ortadan kaldırmaktı.” ifadelerini kullandı.
İran’ın barışçıl nükleer programının sürekli olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın gözetiminde olduğunu belirten Ulyanov, “İran’daki denetim seviyesi, nükleer silaha sahip olmayan diğer ülkelerden bile daha yüksektir” diyen Rus büyükelçi ayrıca, “Defalarca, son olarak da ABD istihbarat teşkilatı tarafından, İran’ın nükleer silah üretmeye çalıştığına ya da bu yönde bir faaliyette bulunduğuna dair hiçbir işaret bulunmadığı teyit edilmiştir” dedi.
Ulyanov, İran’ın nükleer programıyla ilgili konulara dair "tehdit ve kışkırtıcı şantaj olmaksızın, profesyonel düzeyde ve ciddi" diyalog ve müzakerelere derhal geri dönülmesinin zorunlu olduğunu vurguladı ve
“Bu, ilerideki yol için tek gerçekçi ve potansiyel olarak verimli seçenektir.” ifadelerini kullandı.
yorumunuz