Şeyh Naim Kasım, Çarşamba günü İslamî Beşeri Bilimler Günü anma törenine gönderdiği video mesajında “Bizim duruşumuz, saldırıya karşı mücadele etmek ve direniş göstermektir. Hareket ettiğimiz cihat ruhuyla, başkalarının vatanseverlik ruhuna dayalı olarak topraklarını özgürleştirme yolunda attığı adımlar arasında hiçbir çelişki yoktur.” dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri “Biz inanıyoruz ki, bölgedeki mevcut zorluklarla mücadele etmek için İran İslam Cumhuriyeti ile gerçekleşen iş birliği ve Hizbullah, Yemen ve Irak’ın Gazze’ye verdiği destek, ortak bir düşmana karşı birleşen tek bir bakış açısından kaynaklanmaktadır. Coğrafi olarak belirli bir bölgeye bağlı olsa bile, inanç ve itikat açısından, o bölgede yaşayan herkesin bu düşmana karşı durması gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kasım konuşmasını “İslam ümmetine ve dünyaya sormamız gerekiyor: Neden Filistin ve Gazze’yi düşmana karşı savunmuyorlar? Gazze ve Lübnan’da İsrail düşmanına karşı gerçekten efsanevi bir direniş şekillendi ve kardeşler arasındaki iş birliği, bu efsanevi direnişi desteklemede önemli bir rol oynadı. Şehit General Kasım Süleymani, Ümmetin Seyyidüşşühedası Hasan Nasrallah, Seyyid Haşim Safiyeddin, Yahya Sinvar, İsmail Heniye, Ensarullah Yemen’in desteği, Şehit Ebu Mehdi el-Mühendis ve Haşdi Şabi’nin desteği, Necef-i Eşref ve Kum’daki dini mercilerin çabaları ve dünyanın özgür insanlarının imkânları nispetinde sundukları yardımlar bu iş birliğinin parçalarıdır. Tüm bu iş birlikleri, bizi düşmanı rezil etme ve direnişi sürdürme kararlılığı ile gelecekte daha somut kazanımlar elde etme noktasına getirdi.” diye devam ettirdi.
Ateşkes anlaşmasına da değinen Kasım, “Bu anlaşmanın sorumluluğu Lübnan devleti, gözlemci ülkeler ve anlaşmanın uygulanmasını siyasi yollarla izleyen komiteye aittir. Ancak İsrail, yüzlerce hava ve deniz saldırısını kapsayan aşırılıklar ve ihlaller gerçekleştirdi, evleri yıktı ve daha önce mümkün olmayan bölgelere giriş yaptı.” dedi.
Kasım, Hizbullah’ın, hükümete bu konuda sorumluluğunu üstlenmesi için bir fırsat verdiğini belirterek, “Bu, hükümetin üstlendiği bir siyasi aşamadır ve bu konuda bizim de katıldığımız bir görüş vardır; o da, hükümetin bu anlaşmayı uygulama konusunda sorumlu olduğudur.” ifadelerini kullandı.
Genel Sekreter son olarak, “Biz direnişle, düşmana sınır bölgelerinde ilerleme fırsatı tanımayacağımızı kanıtladık. Ayrıca, mevcut durum Lübnan hükümetine, siyasi performansı ile kendini kanıtlama fırsatı sunmaktadır. Direniş devam ediyor ve gücünü yeniden inşa etti. Derin bir imana, kendini adamış bir topluluğa ve şehadet aşkıyla hareket eden bireylere sahiptir. Bu da, direnişi gelecekte daha güçlü hale getirecektir.” ifadelerini kullandı.
yorumunuz