4 Eki 2024 12:49
Journalist ID: 5630
News ID: 85617238
T T
0 Persons
Ayetullah Hamaney: Görevimizi yaparken ne erteleriz, ne de aceleci davranırız

Tahran,İRNA- İslam İnkılabı Lideri bugün Tahran Cuma namazı hutbesindeki beyanatında "Görevimizi yaparken ne erteleriz, ne de aceleci davranırız. Siyasi ve askeri karar alıcılara göre makul ve doğru olan, zamanı gelince yapılacak ve gerekirse gelecekte de tekrar yapılacaktır." vurgusunda bulundu.

İslam İnkılabı Lideri'nin bu hafta İmam Humeyni (ra) Camii'nde Cuma namazı öncesi okuduğu hutbelerde önemli konulara değindi.
İşte Ayetullah Hamaney'in hutbede değindiği önemli konular:

- Kur'an'ın Müslümanlar için politikası, Müslüman hükümetlerin birbirleriyle dayanışma içinde olmaları yönündedir. Bu dayanışmanız olursa Allah'ın onuru sizin olur ve düşmanlarınıza galip gelecekseniz.

- Düşmanların siyaseti böl-yönet'tir. Bu politikaları Müslüman ülkelerde çeşitli şekillerde uyguladılar ama bugün milletler uyanmış; Bugün İslam ve Müslüman, düşmanların bu oyununa galip geleceği gündür.

- İran'ın düşmanı Filistin'in, Lübnan'ın, Irak'ın, Mısır'ın, Suriye'nin ve Yemen'in düşmanıdır. Düşman her yerde özel bir yöntemle çalışıyor ama komuta odası bir yerde ve oradan emir alıyorlar. Düşmanın gönlü bir ülkede rahat olursa başka ülkenin üzerine gider.

- Artık Müslümanların ihmalkar davranmaması gerekiyor. Afganistan'dan Yemen'e kadar tüm İslam ülkelerinde savunma ve bağımsızlık kemerini güçlü bir şekilde bağlamalıyız.

- Aksa Tufanı operasyonu meşru bir hareketti ve hak Filistinlilerden yanaydı. Lübnanlıların Gazze halkını savunması meşru ve hukuki bir harekettir. Silahlı kuvvetlerimizin güçlü performansı tamamen yasal ve meşru bir çalışmadır.

- Filistin milletinin, topraklarını işgal eden, hayatlarını alt üst eden düşmanın karşısında durma hakkı vardır. Filistinlilerin savunması meşrudur ve onlara yardım etmek de meşrudur.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın cismi aramızdan ayrıldı ama onun gerçek kişiliği, ruhu, yolu ve etkileyici sesi hala aramızda ve öyle de kalacak. O, baskıcı ve yağmacı şeytanlar karşısında direnişin yüksek bayrağıydı. Onun etkisi Lübnan'ı, İran'ı ve Arap ülkelerini aştı, şimdi onun şehadetiyle bu nüfuz daha da artacaktır.

Alçak ve çaresiz düşman Hizbullah'ın, Hamas'ın, İslami Cihad'ın ve Allah yolunda çalışan diğer mücadeleci örgütlere sağlam yapısına ciddi zarar veremediği için terörü, yıkımı, sivillerin bombalanmasını ve öldürülmesini, silahsız insanlara acı çektirmeyi zaferinin bir işareti olarak görüyor. Sonuç ne olur?

Bu davranışın ürünü, öfkenin yoğunlaşması ve insanların motivasyonunun artması, fazla bir şekilde canlarını feda eden yiğitlerin , komutanların ve liderlerin ortaya çıkması ve kan emici kurdun kuşatma çemberinin sıkılaştırılması ve son olarak onun rezil varlığının varoluş sahnesinden silinmesi olacak. İnşaallah.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın siz Lübnan'ın vefalı milletine dünya hayatındaki en önemli sözlü ve pratik mesajı, İmam Musa Sadr, Seyyid Abbas Musevi ve diğerleri gibi önemli şahsiyetlerin kaybından dolayı hayal kırıklığına uğramamanız, rahatsız olmamanız, mücadele yolunda tereddüt etmemeniz, çabanızı ve gücünüzü artırmanız, dayanışmanızı ikiye katlamanız ve inanç ve tevekkülü güçlendirerek saldırgan düşmana direnmeniz ve onu mağlup etmenizdir. Bugün şehidimiz efendimizin milletinden, direniş cephesinden ve tüm İslam ümmetinden isteği de budur.

Yaralı ve kanlı Lübnan'a karşı sorumluluğun yerine getirilmesi, tüm Müslümanların görevidir. Hizbullah ve şehit efendimiz, Gazze'yi savunup, Mescid-i Aksa için savaşarak, gaspçı ve zalim rejime darbe indirerek, tüm bölgeye ve İslam alemine hayati bir hizmet yolunda adım atmıştır.

Güncelleniyor...

0 Persons

yorumunuz

You are replying to: .