İrevani: Direniş gruplarının hiçbiri İran'ın İsrail'e karşı meşru eylemine karışmadı

Tahran, İRNA - İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani,  İsrail rejimi temsilcisinin İran'a yönelik asılsız suçlamaları ve provokatif söylemleri ile ilgili olarak "Direniş gruplarının hiçbiri İran İslam Cumhuriyeti'nin İsrail rejimine karşı meşru eylemine karışmamıştır ve bu konudaki her türlü iddia reddedilmektedir." dedi.

İran'ın Birleşmiş Milletler Büyükelçisi'nin Güvenlik Konseyi Dönem Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne yazdığı mektupta" Bu yazışma, İsrail rejiminin Birleşmiş Milletler'deki temsilcisinin 19 Nisan 2024 tarihli mektubuna cevaben hazırlanmıştır. 
Bu mektupta İsrail rejiminin temsilcisi, bir kez daha yanlış bilgilere başvurarak İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik asılsız suçlamalarda bulunmuştur. İran İslam Cumhuriyeti'nin 13 ve 30 Nisan 2024 tarihlerinde gönderdiği daha önceki yazışmalara (S/2024/305-S/2024/349) ek olarak aşağıdaki hususları vurgulamak isterim." ifadeleri yer aldı.

Mektupta " İran İslam Cumhuriyeti, söz konusu mektupta yer alan tüm asılsız suçlamaları kategorik olarak reddetmektedir.  Bu tür temelsiz iddiaların aksine İran İslam Cumhuriyeti, uluslararası hukuka sürekli olarak saygı duymuş ve Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine bağlı kalmış ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymuştur. Ayrıca İran İslam Cumhuriyeti, çeşitli alanlardaki yapıcı katılımıyla uluslararası barış ve güvenliğin geliştirilmesinde aktif bir rol oynamıştır." denildi. 

Kategorik olarak yazılan mektubun ikinci kısmında" 13 Nisan 2024 eylemi, İsrail rejiminin tekrarlanan askeri saldırısına, özellikle de bu rejimin 1 Nisan 2024'te ülkemin Suriye Arap Cumhuriyeti'nin başkenti Şam'daki diplomatik merkezlerine yönelik askeri saldırısına yanıt olarak doğrudan ve resmi olarak İran tarafından gerçekleştirildiği, İran İslam Cumhuriyeti, 13 ve 30 Nisan 2024 tarihli önceki yazışmalarında (S/2024/305-S/2024/349) açıkça ifade etmiştir. İran İslam Cumhuriyeti'nin eylemi gerekliydi, meşruydu ve Birleşmiş Milletler Şartı kapsamındaki doğal kendini savunma hakkına tamamen uygundu. Yalnızca askeri hedefleri hedef alan bu eylem, sivillerin zarar görmemesi için dikkatli bir şekilde ve önceden haber verilerek gerçekleştirildi." ifadelerine yer verildi. 

 Mektubun bir sonraki kısmında" Direniş gruplarından hiçbirinin İran İslam Cumhuriyeti'nin meşru eylemine karışmadığını ve bu yöndeki her türlü iddianın reddedildiğini vurgulamak isterim." ifadelerini kullanan İrevani :İsrail rejiminin iddialarının aksine İran İslam Cumhuriyeti'nin bölgede vekil güçleri bulunmuyor; Hiçbir birey, grup ya da ulus İran'ın emri altında faaliyet göstermiyor. Ayrıca direniş grupları vekili değildir. Bu gruplar meşru ve yasal gruplardır ve yalnızca İsrail rejiminin Gazze'deki ve işgal altındaki diğer Filistin topraklarındaki işgali ve saldırganlığıyla ve ayrıca bölgedeki diğer ülkelerdeki işgalci güçlere yönelik işgaliyle ilgilenmektedir. Dolayısıyla İsrail rejiminin onları "vekil" gruplar olarak etiketleme girişimi, yalnızca bölgedeki saldırgan ve istikrarsızlaştırıcı eylemlerini gizlemek ve meşrulaştırmak içindir.

1 Persons

yorumunuz

You are replying to: .