Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, New York'ta BM Genel Kurulu 77. Toplantısı'na katılmadan önce ABD merkezli CBS Kanalına demeç verdi.
Cumhurbaşkanı Reisi'nin CBS'e verdiği demecin özeti şu şekildedir:
''Kasım Süleymani terörle mücadele kahramanıdır. Eğer bugün dünyada terörle mücade simgesinden bahsedersek Kasım Süleymani ile Ebumehdi Mühendis, terörle mücadelede iki simgedir ve gerçekten onların ve Suriyeli, Iraklı ve İranlı kuvvetlerin çalışmaları, bölgede güveni sağladı.
Bugün şayet Irak ve Suriye'de güvenliğin sağlandığını görüyorsak bu, Kasım Süleymani'nin çabaları sonucudur. Terörle mücadele simgesi teşvik mi edilmeli terör mü? Amerikalıların ve Trump'ın bizzat Süleymani'nin terör etmesi gerçekten bir cinayetti. Bu konu takip edilmeli midir değil midir? Adaleti savunmalı mıyız değil miyiz? Bu cinayeti ve zulmü yapanlar yasal takibe tabi tutulmalı mı tutulmamalı mı? İran olarak peşinde olduğumuz şey, adalettir. Mutlaka Trump ve işbirlikçilerinin bölge güvenliğinde büyük emek sarfeden mücahit bir kişiye suikast düzenleme cinaytinde adalet sağlanmalıdır ve biz Süleymani suikasti cinayetini asla unutmayacağız ve bırakmayacağız.
Kasım Süleymani suikastı devlet suikastıydı. Trump'ın resmen bu suikat talimatını verdiğini dile getirdiğini gördünüz. Kendisi bizzat terör talimatı veren hakkında soruşturma açılmamalı mı? Kasım Süleymani gibi nücagir bir şahsiyeti neden terör etmiştir?
İran o kadar cesur ki Irak'taki Aynü'lesed üssünü vurduğunu resmen açıkladı. Biz Amerikalıların ve İsrail rejiminin dünyada ve bölgede yaptığı ve güvensizliğe neden olduğu eylemleri yapmayız. Ancak Kasım Süleymani suikastı olayını adalet yerini buluncaya kadar takip etmeliyiz.
Müzakerelerde samimiyiz
İran zalim yaptırımların kaldırılması, garanti ve denetim meselesinin kesin çözümüne vurgu yapıyor. Bu olursa iyi bir anlaşma sağlanabilir.
Defalarca Amerikalılara tutuklu meselesinin İran yargı mekanizması ile diyalog yoluyla çözülebileceğini söyledik ancak onlar bu konuya siyaseten yaklaşıyor ve tutukluların serbest kalmasını Nükleer Anlaşma'ya bağlıyorlar. Bu konu hümaniter ve insancıl bir konu olarak iki ülke arasında çözülebilir.
Bugün en ileri askeri sanayiye sahibiz. ABD ve bölge ülkeleri de bunu iyi biliyor.
Dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz üreten ülkelerdeniz. Amerikan ambargoları kendileri, Avrupalılar ve diğer ülkelerin bizim bu kaynaklarımızı kullanmasının önüne geçiyor.
Askeri sanayimiz düşmanlara karşı caydırıcı güce sahip. Bu askeri gücü İran ve bölgenin lehine olarak görüyoruz. İran'ın varlığı bölge için güvenlik oluşturuyor.
Filistin meselesinin çözüm yolu bu ülke halkının kırımından geçmiyor. Filistin meselesinin çözümü, Müslüman, Yahudi ve Hristiyan demeden Filistin halkının haklarını sağlamaktır. Halkın oyuna inanıyoruz demiyor musunuz? O zaman Filistin halkının oyuna başvurunuz.
Tüm dünya İsrail rejiminin Filistin halkına karşı yürüttüğü politikanın ve onların topraklarını her geçen gün daha fazla işgal ettiğinin zulüm olduğunu biliyor. Bugün İsrail rejimi ile ilişkilerini normalleştirenler, aslında Filistin davasına arkadan hançer saplıyor. İsrail rejiminin bölge ülkeleri ile ilişkilerini normaleşştiröesi asla Filistin davasını gölgede bırakamaz.
Yeni Amerikan yönetimi pratikte önceki yönetimden farklı olduğunu kanıtlamalıdır. Yani pratikte yaptırımları kaldırıp önceki hükümetin ihlal ettiği taahhütlerine geri dönmelidir.
Hz. Muhammed'e saygısızlık etmek, dünya peygamberlerine saygısızlık etmek, Müslümanlara ve tüm semavi dinlere hakaret etmek demektir. Özgürlük adına halkın tüm dünyada kutsallarına saygısızlığa izin verilmemesi gerekiyor. Kesinlikle saygısızlık ve hakaret herkes tarafından kınanıyor.
Batıkı ülkeler neden bir buçuk milyar Müslüman'a saygısızlık eden kişiyi destekledikleri için yanıt vemeliler. Bunun için öyle bir durum yaratılmalı ki kimse, halkın inançlarına saygısılzık etme cesaretini elde edemesin''.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz