Kudüs Haber Ajansının yayınladığı rapora göre Ortadoğu’da onlarca yıl süren Amerikan askeri varlığının ardından, 35 bini Basra Körfezi’nde olmak üzere sayıları 40-50 bin arasında değişen Amerikan güçlerinin bölgedeki sayısını azaltmak için ABD’deki baskı artıyor.
Ortadoğu’da onlarca yıl süren Amerikan askeri varlığının ardından, 35 bini Basra Körfezi’nde olmak üzere sayıları 40-50 bin arasında değişen Amerikan güçlerinin bölgedeki sayısını azaltmak için ABD’deki baskı artıyor.
El-Halic Online’da yer alan habere göre, bu veriler, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz Kasım ayında Başkan Joe Biden yönetiminin koşullar ne olursa olsun ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığını sona erdirme niyetinde olmadığını doğruladığı sırada geldi.
Bölgede genel olarak terör faaliyetlerin azalmasına ek olarak, Suudi Arabistan ile İran arasındaki yakınlaşma ve beraberinde iki ülkenin etkili olduğu Yemen’deki ateşkes ve Batı ile nükleer anlaşma müzakerelerinin ilerleyişi sonrasında, gözler ABD’nin geri çekilme olasılığına döndü.
Habere göre, tüm bu gelişmeler Körfez’deki Amerikan varlığına ihtiyacın yakında ortadan kalkması olasılığı hakkındaki soruyu gündeme getirdi.
Pentagon, geçtiğimiz Kasım ayında yaptığı açıklamada, ABD’nin Asya’daki güçlerinde iyileştirmeye gideceğini ve Ortadoğu’da güç bulundurma ihtiyaçlarına yönelik ek bir analiz yapacağını duyurmuştu. Buna karşın ABD Dışişleri Bakanlığı, bu konuda bir değişiklik yapılmayacağını bildirmişti. ABD’nin Ortadoğu’daki güçlerini çekip çekmeyeceği hususunda birbirleriyle çelişen açıklamaları görülmüştü.
Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanı’nın Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Joey Hood geçtiğimiz Kasım ayında Ortadoğu'da güvenlik konulu bir konferansta, "Bölgedeki kalıcı askeri varlığımız 70 yıldan fazla bir süredir garanti altında ve bu temel gerçeklik değişmeyecek" dedi.
Hood, ABD’nin bölgedeki değişen koşullara ve tehditlere uyum sağladığını, bölgede düşük sayıda Amerikan gücünün müttefik askerleri eğittiğini belirterek, Washington'un, Amerikan ve küresel ekonomide herhangi bir rahatsızlığa izin vermemek için ticaret ve seyrüsefer özgürlüğünü garanti etme taahhüdünü yineledi.
Amerikan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin 19 Mayıs 2022’de yayınladığı raporda, ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlığını ve Körfez'deki petrol ile gaza bağımlılığını düşürmesi, terörist grupların tehdidinin azalması ile askeri güç yerine diplomasiye odaklanmaya gitmesi, gücünü Hint-Pasifik Okyanusundaki Çin rekabetine ve Avrupa’daki Rusya’nın varlığına karşı yoğunlaştırması çağrısında bulunan seslerin yükseldiğini kaydetmişti.
Haberde, söz konusu rapordaki verilere göre, ABD’de Çin, Rusya, İran ve bazı terör gruplarının bölgedeki mevcudiyetine karşı ABD’nin bölgedeki varlığını sürdürmesi gerektiğine inanan bir kesimin de olduğu kaydedildi.
Konuyla ilgili El-Halic Online’a konuşan Körfez meseleleriyle ilgilenen askeri uzman Hişam Harisat, yurtdışındaki ABD askeri üslerinin, Antarktika hariç tüm kıtalarda 81 ülkeye yayılmış durumda olduğunu ifade etti.
Harisat, ABD’nin toplam üs sayısındaki azalmaya rağmen yayılma alanlarının genişlemeye devam ettiğini, 1989’dan bugüne ordu üslerinin bulunduğu yerlerin sayısını iki katından fazla artırarak 40’tan 81’e çıkardığını belirtti.
Rapor ayrıca yakın vadede ABD’nin Ortadoğu’daki askeri varlığının önemli ölçüde azalmasından kaynaklanacak, Washington’un etkisini azaltabilecek, rakiplere fayda sağlayabilecek ve ABD düşmanlarını caydırma stratejisini zayıflatabilecek ciddi riskler olduğu konusunda uyarıyor.
Al-Jazeera Net, 25 Mayıs’ta Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden yaptığı alıntıda, “ABD’nin kuvvetlerini azaltılması ve Çin ve Rusya’nın Orta Doğu'daki varlığını genişletmesi karşısında duran caydırıcılığını da düşürecektir. İran'ın Lübnan, Suriye, Irak, Afganistan ve Yemen'deki etkisinin devam etmesini teşvik edecektir” değerlendirmesine yer vermişti.
Raporda Washington'un Ortadoğu'dan askeri olarak çekilmesinin, İran ile İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkeler arasındaki rekabeti artırarak nükleer silahların yayılması olasılığını artırabileceği ve Washington'un serbest petrol ve petrol akışı noktalarını koruma kabiliyetini düşürebileceği kaydedildi.
ABD’nin petrol konusunda bağımsız olduğunun bildirildiği raporda, ancak ABD müttefikleri olan Japonya, Güney Kore, Hindistan ve bazı AB ülkelerinin petrol konusunda bağımlı olduğu ifade edildi.
ABD’nin Ortadoğu’da bulundurması gereken asker sayısına ilişkin 3 seçenekle farklı olası rakamların sunulduğu raporda, ABD'nin birçok temel çıkarı olmasına rağmen, Washington'un Ortadoğu'daki çıkarlarının artık on yıl önce olduğu kadar önemli olmadığı belirtildi.
Twitter'da Takip Ediniz. @Irna_Turkish
yorumunuz