İRNA'ya özel bir röportaj veren Kudüs Tv Genel Yayın Yönetmeni Nureddin Şirin, geçtiğimiz hafta İran'ın ev sahipliğinde düzenlenen ve İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf ile Cumhurbaşkanı Stratejik İşler Yardımcısı Muhammed Cevad Zarif'in katıldığı "Nasrallah’ın Yolunda" konferansının, İran'ın Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın mücadelesine olan bağlılığını ortaya koyduğunu belirtti.
Şirin, Nasralla'ın Yolunda konferansının, İran’ın temel politikalarının devlet yönetimindeki değişikliklerden bağımsız olarak devam ettiğini ve Filistin ile direniş konularındaki kararlılığını ortaya koyduğunu ve İran’ın İsrail'e karşı duruşunda tereddüt etmediğini ifade etti.
Gazze’ye karşı savaş İsrail için bir "Varlık Savaşı"
"Sizce, Siyonist rejim Gazze savaşında 400 günden fazla bir sürede hedeflerine ulaşabildi mi?" şeklindeki soruya Nureddin Şirin "Siyonist rejimin yetkililerinin açıklamalarına baktığımızda, hepsinin bu savaşı ortak bir şekilde tanımladıklarını ve bu savaşın, Siyonist rejimin sahte varlığının devamıyla doğrudan ilişkili varoluşsal bir savaş olduğunu belirttiklerini görüyoruz." cevabını verdi.
Kudüs TV Genel Yayın Yönetmeni, Siyonist rejimin kurulduğundan bu yana böyle bir darbeyi daha önce hiç almadığını vurgulayarak, bu rejimin, Aksa Tufanı operasyonu ve direnişin saldırıları nedeniyle bir tür çılgınlık içinde, masum insanları kitlesel şekilde katletmeye başladığını söyledi. Siyonist rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana belirlediği hedeflere bir adım bile yaklaşamadığını ifade etti.
İlk kez birden fazla cephede İslami direnişin İsrail’e karşı harekete geçtiğini belirten Nureddin Şirin, sözlerine şöyle devam etti: Yemen, Gazze, Lübnan, Irak ve İran, İsrail’e karşı farklı cepheleri açtılar. Bu savaş, hak ile batıl arasındaki bir savaştır; İslami direniş için Filistin ve Kudüs'ün özgürlüğü için bir mücadele, İsrail için ise varlık ve hayatta kalma savaşıdır.
Nureddin Şirin, İsrail rejiminin aldığı ağır yenilgilere değinerek, bu yenilgilerin çok hızlı bir şekilde İsrail’i yıkıma götüreceğini ve rejimin bir harabeye dönüşeceğini ifade etti.
Gerçek Vaat 2 Operasyonu İran'ın kararlılığını gösterdi
Kudüs TV’ni, İran İslam Cumhuriyeti’nin Gerçek Vaat 2 operasyonunda hedeflerini nokta atışıyla vurduğunu belirterek, İran’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği bu operasyonda, yalnızca İsrail’in değil, ABD, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere birçok müttefik ülkenin savunma sistemlerinin de İran’dan atılan füzeleri etkisiz hale getirmekte başarısız olduğunu ifade etti.
Şirin ayrıca "Bu operasyonla İran İslam Cumhuriyeti, İsrail’e karşı ne denli güçlü bir iradeye sahip olduğunu gösterdi ve buna ek olarak bu savaşta yüksek kabiliyet ve güçlü bir kapasiteye sahip olduğunu da kanıtladı" dedi.
Türkiye, Filistin'e karşı sorumluluklarını yerine getirmeli
Nureddin Şirin, bölgedeki son gelişmeleri değerlendirerek İslam ülkelerinin Filistin meselesine karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Şirin, Azerbaycan'ın Türkiye üzerinden İsrail’e gönderdiği petrol sevkiyatına dikkat çekerek, bu sevkiyatın acilen durdurulması gerektiğini belirtti.
Şirin, "Uluslararası anlaşmalar ya da yükümlülükler, böyle bir durumda geçerli bir mazeret değildir. Şu anda tarihte eşi görülmemiş bir soykırım yaşanırken, hiçbir İslam ülkesi bu tür bir desteği görmezden gelmemelidir," dedi. Petrol gönderiminin İsrail’e yönelik büyük bir lojistik destek anlamına geldiğini vurgulayan Şirin, “Biz Türkiye'deki Müslümanlar olarak, bunu affedilmez bir leke olarak görüyoruz. Bu savaş bugün sona erse bile bunu ne unuturuz ne de affederiz,” ifadelerini kullandı.
Şirin ayrıca, İslam ülkelerinin tarihinde İsrail ile normalleşme ve ticari ilişkiler gibi utanç verici olayların yaşandığını ancak devam eden katliamlar sırasında günlük petrol sevkiyatının bu utançların en büyüğü ve affedilemezi olduğunu dile getirdi.
Şirin, Türkiye’nin İsrail ile ticari ilişkilerini kestiğini açıklamasını olumlu bir adım olarak nitelendirirken, bunun yeterli olmadığını ve petrol sevkiyatının da derhal durdurulması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin eski Başbakanı Necmettin Erbakan’ın sözlerine atıfta bulunan Şirin, İsrail’e karşı en etkili yöntemin “güç ile karşı koymak” olduğunu belirtti.
Şirin, Siyonist rejime karşı ortak hareket edilmesine dikkat çekerek "Siyonist rejime karşı mücadelede, medya faaliyetleri ve siyasi açıklamalar ne kadar gerekli olsa da, tek başına sonuç alıcı olamaz. Tüm İslam ülkeleri, Filistin meselesine karşı sorumluluklarını yerine getirmelidir. İslam Cumhuriyeti İran, direniş cephesine her alanda en iyi şekilde destek vermektedir. Türkiye de üzerine düşen görevini yerine getirmelidir." dedi.
Şirin, İran, Pakistan, Irak, Yemen, Suriye ve Türkiye gibi İslam ülkelerinin İsrail'e karşı birleşmesi ve Filistin'in özgürlüğü için birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. Direnişin koordinasyon odaları gibi, İslam ülkelerinin de İsrail'e karşı koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.